KAPAT
Hikmet Şengül Hukuk Bürosu | Hikmet Şengül Law Firm | İstanbul

İSTANBUL

Hikmet Şengül Hukuk Bürosu

Hikmet Şengül Hukuk Bürosu olarak faaliyet göstermekte ve bu kapsamda hizmet vermeye devam etmekteyiz.

Hikmet Şengül Hukuk Bürosu, “hukukun üstünlüğü” doğrultusunda, tecrübesiyle harmanladığı güncel bilgi birikimi ile, temsil ettiği müvekkillerinin hukuki destek talep ve ihtiyaçlarını, doğru ve pratik şekilde çözüme kavuşturabilmek için çalışmalarını sürdürmektedir.

Hukuki Çözümler

Hukuki Danışmanlık

Hukuki Süreçlerin Takibi

Hikmet Şengül Hukuk Bürosu
Çalışma Alanlarımız

Hikmet Şengül Hukuk Bürosu, geniş kapsamlı hizmet anlayışıyla müvekkillerine çeşitli hukuki alanlarda destek sunmaktadır. Hukuk Büromuz; ticaret hukuku, ceza hukuku, aile hukuku, gayrimenkul hukuku, iş hukuku ve kira hukuku gibi farklı disiplinlerde uzmanlaşmış deneyimli avukat kadrosuyla hizmet vermektedir. Bunun yanında hukukun diğer alanlarında sürekli olarak çalışmakta ve müvekkilerine etkin çözüm sağlamaktadır.

Hikmet Şengül Hukuk Bürosu olarak tecrübeli kadromuz ile uzmanı olduğumuz alanlarda faaliyet göstermekte ve bu kapsamda hizmet vermeye devam etmekteyiz.

Hikmet Şengül Hukuk Bürosu, “hukukun üstünlüğü” doğrultusunda, tecrübesiyle harmanladığı güncel bilgi birikimi ile, temsil ettiği müvekkillerinin hukuki destek talep ve ihtiyaçlarını, doğru ve pratik şekilde çözüme kavuşturabilmek için çalışmalarını sürdürmektedir.

Müvekkilerimizin ihtiyaçlarına odaklanarak, her bir davanın benzersiz gereksinimlerine uygun çözümler üretmekteyiz. Hikmet Şengül Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin hukuki konularda güvenilir bir danışman ve çözüm ortağı olma misyonuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Hizmet verdiğimiz çalışma alanlarımız şunlardır;

Aile ve Boşanma Hukuku Icon
Aile ve Boşanma Hukuku
Türkiye’de ve yurt dışında iş ve yatırım yapan müvekkillerimize yüksek kalitede hukuki hizmet sunarız. Yoğun olarak hukuki destek verdiğimiz...
Aile ve Boşanma Hukuku
Arabuluculuk Icon
Arabuluculuk
Türkiye’de ve yurt dışında iş ve yatırım yapan müvekkillerimize yüksek kalitede hukuki hizmet sunarız. Yoğun olarak hukuki destek verdiğimiz...
Arabuluculuk
Ceza Hukuku Icon
Ceza Hukuku
Türkiye’de ve yurt dışında iş ve yatırım yapan müvekkillerimize yüksek kalitede hukuki hizmet sunarız. Yoğun olarak hukuki destek verdiğimiz...
Ceza Hukuku
Gayrimenkul Hukuku Icon
Gayrimenkul Hukuku
Türkiye’de ve yurt dışında iş ve yatırım yapan müvekkillerimize yüksek kalitede hukuki hizmet sunarız.
Gayrimenkul Hukuku
İcra ve İflas Hukuku Icon
İcra ve İflas Hukuku
Türkiye’de ve yurt dışında iş ve yatırım yapan müvekkillerimize yüksek kalitede hukuki hizmet sunarız. Yoğun olarak hukuki destek verdiğimiz...
İcra ve İflas Hukuku
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku  Icon
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Türkiye’de ve yurt dışında iş ve yatırım yapan müvekkillerimize, Hikmet Şengül Hukuk Bürosu olarak; “İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku” alanında yüksek kalitede hukuki hizmet sunarız.
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
Hukuki Danışmanlık

Hukuki Danışmanlık

Hukuki Danışmanlık
Avukatlar, müvekkillerine hukuki konularda danışmanlık sağlar. Yasal süreçleri anlatır, haklarını korumaları için rehberlik eder ve potansiyel hukuki risklere karşı önlem almalarına yardımcı olur.
Hukuki Temsil

Hukuki Temsil

Hukuki Temsil
Avukatlar, müvekkillerini mahkemelerde veya yasal süreçlerde temsil eder. Dava açabilir, savunma stratejileri geliştirebilir ve müvekkillerinin hukuki çıkarlarını en iyi şekilde savunarak adil bir yargılama sürecine katkıda bulunur.
Sözleşme Hazırlama ve İnceleme

Sözleşme Hazırlama ve İnceleme

Sözleşme Hazırlama ve İnceleme
Avukatlar, müvekkillerine sözleşmeleri hazırlamada ve incelemede yardımcı olur. Hukuki terimleri açıklar, müvekkillerinin çıkarlarını koruyacak şekilde sözleşmeleri düzenler ve müzakerelerde danışmanlık sağlar.
Son Yayınlanan

Hukuki Makaleler

Hikmet Şengül Hukuk Bürosu, kaliteli hukuki hizmetleri sunarak sürekli kendini geliştirmeyi ilke edinmiştir. Deneyimli ve uzman kadromuz, müvekkillerimize en iyi hukuki çözümleri sağlamak adına sürekli olarak güncel hukuk pratikleri ve değişen yasal düzenlemeleri takip etmektedir. Müvekkil odaklı yaklaşımımız ve profesyonel ekibimizle, hukuki ihtiyaçları en etkili şekilde karşılamayı hedefleyerek, müvekkillerimizin güvenini kazanmayı amaçlıyoruz.

İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir.

İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır.

İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye "inanan" adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de "inanılan" denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise "inanç konusu şey" olarak nitelenir. İnançlı bir işlemde, kazandırıcı işlemin tarafları ile borç doğuran anlaşmanın tarafları aynıdır.

İnançlı işlemde inanılan, hakkını kullanırken kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi yüklenmektedir. İnançlı işlem, kazandırmayı yapan kişiye yani inanana belirli şartlar gerçekleşince, kazandırmanın iadesini isteme hakkı sağlayan bir sözleşmedir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir.

İnanç sözleşmeleri kaynağını Borçlar Kanunun 18.maddesi ile 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararından alır. Sözü edilen bu karar uyarınca inanç ilişkisinin ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Kısaca, inanç ilişkisinin varlığını kabul edebilmek için yazılı bir sözleşmenin açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belgenin varlığı aranır. Yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge varsa HUMK'nun 292.maddesi uyarınca inanç sözleşmesi "tanık" dahil her türlü delille ispat edilebilir.

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’nun 50. maddesi uyarınca Türkiye’de sadece özel hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin ve mahkemelerce verilmiş yabancı kararların tanınması mümkündür. Buna ek olarak bir yabancı mahkeme kararı, sadece Türk mahkemelerince Türkiye’de tanınmasına hükmedilmesiyle kesin hüküm etkisine sahip olabilmektedir.

Nüfus Hizmetleri Kanunu madde 27/A ile yapılan değişiklik bu anlamda Türk hukukunda önemli bir yenilik getirmiştir. Söz konusu değişiklik kapsamında hem yabancı boşanma kararları ile evliliği sona erdiren diğer kararların Türk mahkemelerince verilecek bir tanıma kararına ihtiyaç duyulmaksızın doğrudan tescili yolu açılmış hem de bir mahkemenin müdahalesi olmaksızın gerçekleştirilen idari boşanma kararlarının sonuç doğurması sağlanmıştır

Bir işletmenin mal ve hizmetlerinin, diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt edilebilmesi ihtiyacı, ayırt edici işaret kullanmayı gerektirdiğinden marka kavramı doğmuştur. Marka sayesinde dünyanın her yerinde bir malın veya hizmetin kime ait olduğu kolaylıkla anlaşılabilmekte, işletmeler de marka hakkına dayanarak, dünyanın her yerinde kolaylıkla ve güvenle mal veya hizmet satışı yapabilmekte, müşterileri ile daha kolay iletişim kurabilmekte, adeta onlarla konuşmaktadır.

Ticari hayatta işletmeleri ve işletmelerin ürettikleri mal ve hizmetleri birbirinden ayırt etmeye yarayan çeşitli işaretler mevcuttur. Ticaret unvanları (TTK m.39 vd.) ticari işletmeleri birbirinden ayırmaya, işletme adları (TTK m.53) işletme sahibi ile ilgili olmaksızın doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzer işletmelerden ayırt etmeye yararken, SMK’nın 4’üncü maddesine göre marka ise bir teşebbüsün mal veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mal veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlamaktadır. Markanın ticari unvan ve işletme adı gibi tescil zorunluluğu yoktur ancak ayırt edici ve sicilde gösterilebilir olması koşulu ile her türlü işaretin hatta tek rengin bile marka olarak tescil edilmesi mümkündür.

Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nın 29’uncu maddesinde sınırlı sayıyla sıralanmakta,13 SMK’nın 29/1-a maddesi ile de SMK’nın 7’inci maddesine atıf yapılmaktadır. Bu kapsamda, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller incelenirken SMK’nın 7’nci ve 29’uncu maddeleri birlikte değerlendirilmelidir. Marka hakkına tecavüze ilişkin cezai hükümler ise SMK’nın 30’uncu maddesinde düzenlenmiştir.

ARA
WHATSAPP