Boşanma, aile hukuku kapsamında detaylı olarak düzenlenmiş bir evlilik birliğinin sonlandırılması işlemidir. Evlilik birliğini sonlandırma isteğinin birçok sebebi olabilmektedir. Tarafların evlilikten kaynaklanan beklentilerinin gerçekleşmemesi, sevgi ve saygının azalması, iletişim problemleri, kültürel uyuşmazlıklar, kötü alışkanlıklar, maddi konularda yaşanan anlaşmazlıklar, evliliğin taraflara getirdiği sadakat yükümlülüğüne aykırılık bunlardan sadece bazılarıdır.
Aile birliğinin temelinden sarsılması veya aile olmanın gereklerinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan anlaşmazlıklar nedeniyle boşanmak isteyen kişiler açacakları boşanma davalarında nafaka, velayet, boşanma ve mal paylaşımı gibi hususlarda talepte bulunabilmektedir. Bu talepler bakımından boşanma davası açan kişiler boşanma avukatlarından hukuki destek alarak olası hak kayıplarını minimize etmektedir
Boşanma avukatı, genel olarak aile hukuku davaları ve boşanma davaları alanında çalışarak uzmanlaşmış, boşanma hukuku, boşanma sonucunda tazminat ve nafaka gibi davalar konusunda diğer alanlara nazaran tecrübe kazanmış ve hukuki deneyim elde ederek boşanma davalarında bilgi sahibi olan avukatlar için kullanılan bir unvandır. Türkiye’de baroya kayıtlı olarak faaliyet gösteren avukatlar için herhangi bir davaya bakma sınırlaması bulunmamaktadır. Avukat tamamen kendi inisiyatifi ve bilgi birikimi neticesinde hangi alanlarda yetkin ise o alanlara daha eğilim göstererek dava almaktadır.
Bu nedenle ağırlıklı olarak boşanma davaları ve diğer aile hukuku davaları alanında çalışan avukatlar uzmanlaştıkları alan olan aile ve boşanma davalarında kendilerini daha yetkin hissettiklerinden dolayı boşanma ve aile hukukuna ilişkin davalara bakan avukatlar kendilerini boşanma davası avukatları olarak tanıtmaktadırlar.
Boşanma avukatı, öncelikle boşanmaya karar vermiş olan taraf veya taraflar ile görüşme sağlayarak somut olay ve olguları değerlendirerek anlaşmalı boşanma davası veya çekişmeli boşanma davası açmak için yeterli neden olup olmadığı hususunda çıkarımı yaparak müvekkilin talebi doğrultusunda boşanma davasını açarak süreci takip etmektedir.
Boşanma avukatı müvekkili ile yapmış olduğu görüşme neticesinde somut uyuşmazlığı değerlendirerek boşanma kararı verilmesine yeterli olacak bir nedene dayanarak müvekkili lehine boşanma davası açmaktadır.
Bu hususta sık sık aşağıdaki sorular ile karşılaşılmaktadır:
• Aldatma boşanma nedeni midir?
• Eşi ölümle tehdit etmek ya da kötü muamelede bulunmak boşanma nedeni midir?
• Eşi suç işleyen diğer eş boşanma davası açabilir mi?
• Haysiyetsiz hayat süren eşe karşı boşanma davası açılabilir mi?
• Evi terk eden eşe karşı boşanma davası açılabilir mi?
• Akıl hastası olan eşe karşı boşanma davası açılabilir mi?
• Aldatan eşe karşı boşanma davası nasıl açılır?
Boşanma avukatı tarafından boşanmaya sebep olan olayın ve sebebin doğru bir şekilde tespit edilmesi çok önemlidir. Nitekim boşanma davalarında hakim davacı eşin boşanma talepli açtığı davada boşanma sebebine göre davayı inceleyecektir. Bu yüzden boşanmak isteyen eşin bir boşanma avukatından hukuki destek alması isabetlidir.
Boşanma davası ister anlaşmalı ister çekişmeli olsun hiçbir şekilde arabuluculuk kurumu yoluyla sonuçlandırılamaz. Bunun yanında boşanma davasının ferisi niteliğindeki nafaka, boşanmada maddi ve manevi tazminat, çocukların velayeti gibi konular da arabuluculuk yoluyla çözümlenememektedir.
Boşanma avukatı, boşanma davası sürecinde aile mahkemesinden aile hukukundan kaynaklanan bazı tedbirlerin (uzaklaştırma, iletişimin engellenmesi, nafaka vb.) alınmasını talep edebilir.
Boşanma davası açan eşin talep edebileceği bazı tedbir kararları aşağıdaki şekildedir:
1. Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
2. Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
3. Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
4. Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
5. Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
6. Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
7. Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
8. Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
9. Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
10. Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
11. Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
Anlaşmalı boşanma davası, tarafların bir boşanma protokolü ile evliliği sona erdirdiği bir dava türüdür. Boşanma protokolü, her iki tarafın boşanma neticesinde elde edeceği hak ve menfaatler ile yükümlülükleri içeren, boşanmadan sonra dahi herhangi bir nedenle ortaya çıkan uyuşmazlıklarda başvurulan belgedir. Bu nedenle, evliliğin hangi koşullarla sonuçlandığını belgeleyen bu boşanma protokolü bir boşanma avukatı tarafından hazırlanması ileride yaşanacak uyuşmazlıklarda olası hak kayıplarını önleyecektir.
Taraflar bir boşanma protokolü düzenleyerek açılacak anlaşmalı boşanma davasında aşağıdaki konular üzerinden anlaşabilirler:
• Nafaka,
• Velayet,
• Maddi ve manevi tazminat,
• Ev eşyalarının paylaşımı,
• Boşanmada mal paylaşımı,
• Katkı Payı Alacağı,
• Katılma Alacağı.
Taraflar anlaşmalı boşanma protokolü ile yukarıdaki tüm hususlarda anlaşabileceği gibi bazı konuların çözümünü boşanma sonrasına da bırakabilirler. Tarafların bu konularda yapacakları her tercih farklı hukuki sonuçlar doğuracaktır.
Boşanma avukatı, protokol metninin taraflar açısından doğuracağı hak ve yükümlülükleri ayrıntılı bir hukuki incelemeye tabi tutar. Böylece, mahkeme tarafından protokol esas alınarak boşanma kararı verildikten sonra ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklar öngörülerek gerekli önlemler alınır.
Örneğin, taraflar mal paylaşımı konusunda birbirinden herhangi bir hak ve alacak talep etmeyecekse, bu hususun ayrıntılarıyla protokole yazılması boşanma sonrasında meydana gelebilecek tartışmaları ortadan kaldıracaktır. Nitekim aksi halde taraflar, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde ayrı bir dava ile mal paylaşımı talep hakkına sahiptir. Bu şekilde birçok örnek verilebileceği gibi boşanma neticesinde de birçok uyuşmazlık çıkabilmektedir.
İstinaf, tarafların başvurusu üzerine yerel mahkeme kararının bir üst mahkeme tarafından hem olay yönünden hem de hukuki yönden denetlenmesidir. Boşanma davasında hakimin verdiği hüküm ne olursa olsun her iki tarafın istinaf kanun yoluna başvuru hakkı vardır. Boşanma davası, evlilik birliğini sona erdiren nihai bir kararla sonuçlanırsa, tarafların istinaf incelemesi için istinaf mahkemesine başvuru hakkı doğar. İstinaf incelemesi veya istinaf kanun yoluna başvurulmaması sonucu karar kesinleşirse nüfus müdürlüğüne yazı yazılarak tarafların nüfus kayıtlarının mahkeme kararına göre düzenlenmesi sağlanır. Yerel mahkemede boşanma davasını takip eden boşanma avukatının görevi hüküm kesinleşinceye kadar devam eder.
Temyiz, istinaf mahkemesi kararının bir üst mahkeme olan Yargıtay tarafından sadece hukuki denetim yapmak amacıyla incelenmesini sağlayan bir yoldur. İstinaf başvurusu istediği şekilde sonuçlanmayan taraf, bu kez karar aleyhine temyiz başvurusu yapabilir.
İstinaf ve temyiz başvurusundan etkili sonuç alınabilmesi için, süreç mutlaka bir boşanma avukatı tarafından takip edilmelidir.
Avukatlık ücretleri, tarafların (vekil-müvekkil) özgür iradesiyle belirlenmektedir. Boşanma davasının niteliği, harcanacak emek ve zaman, davanın görüleceği şehir vb. gibi nedenler boşanma avukatının ücretinin miktarını belirlemektedir.
Örneğin, İstanbul boşanma avukatı için en yüksek ücretlerin olduğu şehirdir. Çünkü, İstanbul’da boşanma davalarının uzun sürmesi, tarafların diğer kentlere göre daha karmaşık hale gelen sosyo-ekonomik ilişkileri, hukuki uyuşmazlıklarının durumu gibi etkenler İstanbul boşanma avukatlarının daha yüksek ücretler talep etmesine neden olmaktadır.
Türk hukuk sistemimizde gerek ceza davaları gerek hukuk davalarında gerek icra davalarında belli başlı istinalar haricinde avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Dava ehliyetine sahip herkes kendi davasını takip edebilir veya bir avukat tayin edebilmektedir. Ancak aile mahkemeleri tarafından verilecek kararlar çoğu zaman hayatımızın geri kalanına büyük etkisi olacağı için teknik, bilgi ve ayrıca takip gerektiren bu davaların boşanma avukatı ile yapılmasında fayda bulunmaktadır.
Anlaşmalı boşanma davası,
Çekişmeli boşanma davası,
Mal rejiminin tasfiyesi (mal paylaşımı) davası,
Nafaka ve tazminat davaları,
Tanıma ve tenfiz davaları,
Velayet davaları,
Nafakanın artırılması, nafakanın azaltılması ve nafakanın kaldırılması davaları,
Nafaka ve tazminat alacaklarının tahsili için icra işlemleri yapılması,
Şiddet gösteren eşin evden uzaklaştırılması talepli davalar şeklinde olup örnekler çoğaltılabilmektedir.
Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Üsküdar, Beykoz, Şile, Tuzla, Çekmeköy, Kadıköy, Küçükyalı, Bostancı, Ataşehir, Ümraniye ve Adalar ilçelerinin bağlı olduğu İstanbul Anadolu Adliyesine bağlıdır.
Zeytinburnu, Esenler, Bakırköy, Bahçelievler, Bağcılar, Güngören gibi semtler Bakırköy Adliyesi yetkilidir.
Esenyurt, Beylikdüzü gibi semtler Büyükçekmece Adliyesi yetki alanındadır.
Çağlayan, Kağıthane, Şişli, Sarıyer, Fatih, Eyüp, Eminönü, Beşiktaş, Bayrampaşa gibi ilçeler ise İstanbul Adliyesi (Çağlayan Adliyesi )‘ne bağlıdır.