BOŞANMA DAVASI

 

1. Boşanma Davasının Hukuki Temeli

 

Türk Medeni Kanun md. 167’ye göre; "boşanma davasını açma hakkına sahip olan taraf, dilerse boşanma, dilerse ayrılık isteyebilir. Hakim, evlilik birliğinin devam edeceğine kanaat getirmişse, boşanma istenmiş olsa bile, ayrılığa karar verebilir. Ancak eşlerden birinin boşanmaya değil de ayrılığa karar verilmesini talep etmesi halinde, hakim ayrılığa karar vermek zorundadır." şeklinde boşanma davasını hukuki temeli görülmektedir.

Türk Medeni Kanunu, boşanmaya imkan veren sebepleri altı madde içinde düzenlemiştir (TMK. 161-166). Bu sebepler değişik açılardan sınıflandırılabilir. Bir kısım sebepler, davalının kusuruna bağlı olduğu halde, diğerlerinde kusurun bulunması aranmamaktadır. Bir kısım sebeplerde evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi arandığı halde, diğerlerinde aranmamıştır. Evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi şartını arayan sebeplere, nisbi (takdire bağlı) boşanma sebebi; bu şartın aranmadığı boşanma sebeplerine mutlak boşanma sebebi denilmektedir.

 

2. Boşanma Davasında Taraflar

 

Boşanma davası sadece eşler tarafından birbirlerine karşı açılabilen bir davadır. Boşanma davası açma hakkı, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olması sebebiyle dava hakkı olan eşin ölümü halinde mirasçılarına geçmediği gibi, davalı eş dava devam ederken ölürse, mirasçıları kural olarak davaya devam edemezler. Çünkü eşlerden birinin dava devam ederken ölmesi ile boşanma davasının konusu kalmaz. Ancak boşanma davası devam ederken devam ederken davacı ölürse, mirasçılardan biri davayı sürdürebilir.

 

3. Boşanma Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme 

 

Boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Taraflar boşanmak istedikleri takdirde aile mahkemesine başvurmak zorundadır. Boşanma davalarında yetkili mahkeme ise; boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Boşanmaya karar veren taraflar boşanma davası açmadan önce boşanma avukatlarına danışmaları önerilmektedir.

 

4. Boşanma Davası Sonucunda Maddi ve Manevi Tazminat

 

Boşanma halinde daha az kusurlu olan taraf, kusurlu taraftan maddi ve manevi tazminat isteyebilecektir. Boşanma davasının reddedilmesi halinde, maddi ve manevi tazminata karar verilemez.

Maddi tazminat boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biridir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu md. 174/1 hükmüne göre, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Hakimin maddi tazminata hükmedebilmesi için istek olması gerekir.

Boşanma davasının mali sonuçlarından birisi de, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olan tarafın, bu suretle kişilik hakkını zedelediği diğer tarafa manevi tazminat ödemesidir. MK md. 174/2’de boşanma sebebiyle manevi tazminat konusu düzenlenmiştir. Boşanma nedeniyle manevi tazminat ancak boşanmaya karar verilmesi halinde söz konusu olur. Boşanmaya neden olan olaylar yüzünden manevi tazminat isteyen tarafın, kişilik hakları ve aile bütünlüğüne ağır biçimde saldırıldığı için zarar görmüş olması gerekir. Ayrıca davacının iddia ettiği manevi zarar, boşanmanın uygun sonucu olmalıdır. Boşanma sonrası davacının psikolojik bunalıma girdiği ve tedavi gördüğü kanıtlanmış, ancak bunun sebebinin boşanmaya karar verilmesi değil, bu arada davacının bir yakınını kaybetmiş olduğu anlaşılmışsa, illiyet bağının yokluğu nedeniyle tazminat istemi reddedilecektir.

 

5. Boşanma Sonucunda Nafaka

 

Boşanma davası sonucunda boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, yoksulluk nafakası talep edebilir. Yoksulluk nafakası talep edilebilmesi için nafaka talep eden kişinin, diğer taraftan daha az kusurlu olması ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşmüş olması gerekir.

Yoksulluk nafakası boşanmanın feri yani yan sonuçları arasında yer alır. Hakimin yoksulluk nafakasına hükmedebilmesi için dava dilekçesinde boşanma neticesinde nafaka talebinin yer alması gerekir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır ve bir bakıma, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da devamı niteliğindedir.

 

6. Boşanma Sonucunda Mal Paylaşımı (Mal Rejimi)

 

Evlilik birliği boşanma ile sona erince, eşler arasındaki mal rejimi de boşanma davası tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Malların tasfiyesindeki ana kural Türk Medeni Kanunu md. 179’da gösterilmiştir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır.

Yargıtay’a göre, boşanma davasının açıldığı tarih önemlidir. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçilmediyse, eşler arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı Türk Medeni Kanunu md. 170 uyarınca “ mal ayrılığı “, bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu  md. 202 uyarınca “ edinilmiş mallara katılma rejimi “ geçerlidir.