4857 sayılı İş Kanunu'nda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalara fazla çalışma, haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda bu çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmalara ise fazla sürelerle çalışma denir. Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda iki yüz yetmiş saatten fazla olamaz. Bu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun, 41'inci maddesine göre fazla saatlerde çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.
Fazla çalışmanın her saati için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının %50 yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Fazla çalışma iddialarının değerlendirilmesinde işin ve çalışanın özelliğide önem arz eder. İşçinin sürekli fazla çalışma iddiaları ile üst düzey yönetici olarak çalışanların fazla çalışma iddiaları Yargıtay kararları dikkate alındığında yerinde görülmemektedir.
Bu özet bilgilerin ardından aşağıda detaylıca fazla mesai ücretine değinmekteyiz.
Fazla mesai ücreti (fazla çalışma ücreti), İş Kanunu’nda düzenlenmiştir.
İş Kanunu Madde 41: Fazla Çalışma Ücreti -
“Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.
İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
63 üncü maddenin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.
Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.
Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmaların ne şekilde uygulanacağı çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.”
Buna göre kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışmalardır. Nitekim İş Kanunu’nun 63. Maddesinde haftalık çalışma süresi 45 saat olarak belirlenmiştir. Ancak taraflar haftalık çalışma süresinde işçi aleyhine olmamak koşulu ile günlük çalışma süresini her gün için olacak şekilde farklı hallerde de kararlaştırabilmektedirler. Fakat yine bu noktada dikkat edilmesi gereken husus günlük çalışma süresinin de 11 saati aşmaması gerektiğidir.
Kanunda fazla saatlerle çalışma başlığı altında, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ayrımı yapılmıştır. İş Kanunu md. 41/f.7’te her iki kavramı da kapsayacak şekilde fazla saatlerle çalışma kavramına yer verilmiştir. Haftalık 45 saati aşan çalışma süreleri fazla çalışma olarak nitelendirilirken, haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlenmesi halinde, bu süreyi aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak nitelendirilmektedir.
Kanunda fazla çalışmanın en fazla ne kadar yapılabileceğine ilişkin sınırlandırmalar getirilmiş bulunmaktadır. İş Kanunu. md. 41/f. 8’ e göre genel sebeplerle yapılacak fazla çalışma süresinin toplamı, işçilerin şahsına ilişkin olmak üzere bir yılda 270 saatten fazla olamaz. Buna göre işçinin yapacağı fazla çalışma yıllık 270 saat ile sınırlandırılmıştır.
Fazla mesai ücreti işçinin, işverenin emir ve talimatları ile kanunda ya da iş sözleşmesinde belirtilen sürelerin üzerinde çalışma olduğu takdirde kazanılan bir işçilik alacağıdır. Belirtmek gerekir ki fazla mesai ücretinin zamlı olarak ödenmemesi işçi açısından haklı nedenle fesih sebebi olup bu halde iş sözleşmesini fesheden işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı söylemek gerekir.
Haftalık çalışma süresi İş Kanunu’nda 45 saat olarak belirlenmiştir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadığı sürece söz konusu süre, iş yerlerindeki bir haftalık çalışma günlerine eşit bölünmek suretiyle uygulanmaktadır. Bu nedenle işçi, iş yerindeki haftalık 45 saati aşan çalışmaları için fazla çalıştığı süre kadarıyla fazla mesai ücretine hak kazanacaktır. Ancak taraflar haftalık çalışma süresinde işçi aleyhine olmamak koşulu ile günlük çalışma süresini her gün için olacak şekilde farklı hallerde de kararlaştırabilmektedirler. Fakat yine bu noktada dikkat edilmesi gereken husus günlük çalışma süresinin de 11 saati aşmaması gerektiğidir. Belirtmek gerekir ki günlük 11 saat çalışma üst sınır olup işçinin günde 11 saati aşacak şekilde çalıştırılmaya onay vermesi mümkün değildir.
Fazla çalışma ücreti hesaplanırken İş Kanunu. m. 41 uyarınca haftalık 45 saate kadar olan çalışmalarda %25, üstündeki çalışmalarda ise %50 oranında zamlı ücret hesaplaması yapılır.
Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi günde en çok 7,5, haftada ise en çok 37,5 saattir. Bu nedenle yeraltı maden işlerinde çalışan işçilere, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %100’den az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.
Kanunda öngörülen fazla çalışma ücretinin hesabına ilişkin bu hükümler nisbi emredici olup, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ücretinin işçi lehine artırılması mümkündür
İş kanunu 41. maddesine göre Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir hükmü yer almaktadır. Taraflar kendi aralarında yapacağı bir anlaşma ile bu oranı daha da yükseltebilirler. Söz konusu kanun hükmü göz önüne alındığında fazla çalışma ücreti normal çalışma ücretine göre %50 daha zamlı ödenmesi gerekir. Fazla çalışma ücreti işçinin brüt ücreti üzerinden hesaplanarak ödenmektedir.
İşçinin hafta tatilinde dinlenmesi esas olmakla birlikte, dinlendirilmeyip çalıştırılması durumunda ödenecek ücretin ne kadar olacağı meselesi gündeme gelmektedir. Hafta tatilinde yapılan çalışmalar ile haftalık normal çalışma süresi olan 45 saatin aşılması halinde, aşılan bu süreler, fazla çalışma olarak kabul edilecektir. Bu nedenle işçinin çalışmadan kanun gereği almaya hak kazandığı bir günlük tutarındaki ücretine, hafta tatilinde çalışması nedeniyle fazla çalışma halinde %50 zamlı ücretin, yani işçinin 1,5 günlük ücretinin de eklenmesi halinde, 2,5 günlük ücret ödenmesi gerekecektir
Fazla çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. Yine taraflar kendi aralarında yapacağı bir anlaşma ile bu süreyi artırabilirler. Zamlı ücret yerine işverenden serbest zaman kullandırılmasını isteme hakkı işçinin seçimlik haklarındandır ve işçinin isteğine bağlanmıştır. Dolayısıyla, işçinin serbest zaman istemesi halinde işverenin bunu reddetme hakkı bulunmamakta olup işveren bu hakkı kullandırmak zorundadır.
Buna göre öncelikle işçinin bir haftada ara dinlenme süreleri de düşüldükten sonra 45 saati aşan çalışma süresi hesaplanmalı, sonrasında işçinin aylık brüt ücreti üzerinden saatlik ücreti bulunmalıdır. Saatlik ücretin 1,5 ile çarpımı ile bir saat için zamlı fazla mesai ücreti hesaplanmış olacaktır. Daha sonrasında 45 saati aşan çalışma süresi ile bu zamlı saat ücreti çarpılarak işçinin fazla mesai ücreti hesaplanmış olacaktır.
Fazla çalışma ücreti kural olarak normal çalışma ücreti ile birlikte ödenir.
Eğer fazla çalışma ücreti normal çalışma ücretinin ödendiği tarihte ödenmemişse yapılmayan ödeme için gecikme faizi uygulanır.
Uygulanacak olan gecikme faizinin türü ise İş Kanunu’nun 34. Maddesinde; “Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.” hükmü ile açıklanmıştır. Bu nedenle fazla çalışma yapan işçinin hak ettiği fazla çalışma ücretinin ödenmemesi halinde hak ettiği ücrete mevduata uygulanan en yüksek faiz oranları uygulanarak hesaplama yapılmak suretiyle ödeme yapılmaktadır.
Fazla çalışma ücreti almaya hak kazanan işçi bu hakkını belirli bir süre içerisinde talep etmesi gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise işçinin iş sözleşmesinin devam etmesi de zamanaşımını kesen sebeplerden değildir bu nedenle de talep edilmeyen fazla mesai ücreti zamanaşımına uğrayarak işçi bu hakkını kaybedecektir.
Fazla çalışma ücreti de teknik anlamda ücret alacağı olduğundan kanuni olarak beş yıllık zamanaşımına tabiidir. Söz konusu bu beş yıllık zamanaşımı süresi fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerektiği tarihten itibaren başlar. Dolayısıyla zamanaşımı süresi yapılan her fazla çalışma süresi için ayrı ayrı belirlenecektir. Fazla çalışma ücreti alacağı için dava açıldığında açıldığı tarihten itibaren geriye doğru son 5 yıl içindeki fazla çalışma ücretleri hesaplanacaktır.
Kanun tarafından belirlenmiş bazı hallerde de işçinin kural olarak çalıştığı kabul edilmektedir. Bu haller İş Kanunu’nun 66. Maddesinde düzenlenmiştir.
İş Kanunun 66. Maddesine göre;
Aşağıdaki süreler işçinin günlük çalışma sürelerinden sayılır:
a) Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.
b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.
d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
e) Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler.
f) Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler çalışma süresi olarak kabul edilir.
İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği ile bazı durumlarda işçilerin fazla çalışma yapması sınırlandırılmıştır.
Buna hükme göre;
Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, zorunlu ve olağanüstü nedenlerle fazla çalışma dışında,
Sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az çalışılması gereken işlerde,
Maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı gibi işlerin yer ve su altında yapılanlarında fazla çalışma yaptırılması belirli hallerde sınırlandırılmıştır.
Fazla çalışma ücreti talep eden işçinin bunu ispatlaması gerekmektedir. Nitekim kanunu fazla çalışmayı (fazla mesai) yapıldığının ispat yükünü işçiye yüklemiştir. Buna karşılık ise işvereni de fazla çalışma yapılıp yapılmadığına dair kayıt tutma yükümlülüğü bulunmaktadır. Eğer işveren böylesi yazılı delillerle fazla mesai yapılmadığını ispatlayamaz ya da yapılan fazla mesainin karşılığının ödendiğini ispatlayamazsa fazla mesai ücretinin talep eden İşçi söz konusu fazla mesai yaptığı iddiasını tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabilir.
Yargıtay uygulamalarında da sıkça ifade edildiği üzere; fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve çıkışı gösteren belgeler, işyerinin iç yazışmalarının delil niteliği, yazılı belgelerle ödemenin kanıtlanamaması durumunda tanık beyanlarına başvurulabileceği, bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıaların da göz önüne alınabileceği, işçinin yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma yapılıp yapılmadığının göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca ücret hesap pusulaları ve bordrolar, işçinin fazla çalışma yaptığını destekleyecek her türlü yazılı belge örneğin işyerine ait günlük faaliyet ve satış raporları, puantaj tabloları ve işyeri içi yazışmalar ispat aracı şeklinde kullanılabilmektedir.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. İmzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilir. İşyeri kayıtları, iş yerine giriş çıkışları gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak yazılı belge olmaması durumunda tarafların tanık göstererek sonuca gidebileceği kabul edilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönünde ihtirazi kaydının bulunması durumunda fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
İşveren tarafından, fazla mesai yapan işçinin fazla çalışma ücretinin zamlı olarak ödenmemesinin hukuki sonuçları bulunmaktadır.
Öncelikle işçinin ücreti, ödeme gününden itibaren yirmi gün içerisinde mücbir sebep hali dışında, ödenmemiş olan işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilecektir. Fazla çalışma ücreti normal çalışmalarına ait ücretlerle birlikte ödeneceğinden kanun maddesinde belirtilen 20 günlük süre normal ödenmesi gereken ücretin verilme tarihinden itibaren başlayacaktır. Fazla çalışma ücreti ödenmediğinden sebeple iş görme borcunu yerine getirmeyen işçilerin, iş sözleşmeleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz ayrıca bu işler başkalarına yaptırılamaz.
İşveren tarafından, fazla mesai yapan işçinin fazla çalışma ücretinin zamlı olarak ödenmemesinin diğer bir hukuki sebebi ise İş Kanunu 24/II-e maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre; İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse işçi haklı nedenlere dayanarak iş sözleşmesini derhal feshedebilir. Dolayısıyla fazla çalışma ücreti zamlı olarak ödenmeyen işçi, iş sözleşmesini haklı nedenlerle derhal feshedip kıdem tazminatına hak kazanmaktadır.