Mirastan Yoksunluk Sebepleri
Türk Medeni Kanunu Madde 578-
"Aşağıdaki kimseler, mirasçı olamayacakları gibi; ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir hak da edinemezler:
1. Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler,
2. Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler,
3. Mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler,
4. Mirasbırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar. Mirastan yoksunluk, mirasbırakanın affıyla ortadan kalkar."
Mirastan Yoksunluğun Altsoya Etkisi
Türk Medeni Kanunu Madde 579-
"Mirastan yoksunluk, yalnız yoksun olanı etkiler. Mirastan yoksun olanın altsoyu, mirasbırakandan önce ölen kimsenin altsoyu gibi mirasçı olur."
Mirastan yoksunluk TMK m. 578-579 hükümleri arasında düzenlenmiştir. Mirastan yoksunluk, mirasçılıktan çıkarmayı tamamlayan bir kurumdur. Çünkü bazı durumlarda mirasçılıktan çıkarma şartları gerçekleşmiş olmasına rağmen miras bırakan böyle bir tasarrufta bulunamayabilir. İşte böyle durumlarda, miras bırakanın herhangi bir işlemine gerek kalmaksızın kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesiyle mirasçı kendiliğinden mirastan yoksun kalır.
Mirastan yoksunluk, genel olarak mirasçı olabilme ehliyetine sahip olan bir kimsenin, kanunda belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesiyle belirli bir miras bırakan yönünden miras hukukuna ilişkin bir talep ileri sürebilme ehliyetinden yoksun olması demektir.
Mirastan yoksun olan kişiye de mirasçılık belgesi verilir. Ancak söz konusu mirasçılık belgesinde, mirastan yoksun olduğu belirtilir.
Mirastan yoksunluk sebepleri TMK m. 578'de dört bent halinde sayılmıştır. Bu sebepler sınırlı sayı (numerus clausus) kuralına tabi olup genişletilmesi yorumlanması mümkün değildir.
TMK m. 578'de düzenlenen mirastan yoksunluk sebepleri şunlardır:
Öldürmenin veya öldürmeye teşebbüs fiilinin kasten ve hukuka aykırı olması gerekir. Kast kavramının içinde muhtemel kast da girer. Öldürme fiilinin veya öldürmeye teşebbüsün hukuka aykırı da olması gerekir. Hukuka aykırılığı ortadan kaldıran meşru müdafaa, zaruret hali sebeplerinden birinin varlığı halinde de mirastan yoksunluk gerçekleşmez.
Mirastan yoksunluğun oluşabilmesi için öldürme veya öldürmeye teşebbüs fiilinin gerçekleşmiş olması yeterli olup failin bir cezaya mahkûm edilmesi şart değildir. Ayrıca fail, örneğin af yoluyla mahkûm edilmemiş olsa bile yine de mirastan yoksun olur.
Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde yani ölümü anına kadar ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler de mirastan yoksun olurlar. Örneğin, miras bırakanı bir odaya kitleyerek ölünceye kadar herhangi bir şekilde ölüme bağlı tasarruf yapmasını engelleyen kişi mirastan yoksun olur.
Burada dört ayrı fiil söz konusudur. Bunlar;
a. Mirasbırakanın bir ölüme bağlı tasarruf yapmasını sağlamak,
b. Mirasbırakanın var olan bir ölüme bağlı tasarrufu geri almasını sağlamak,
c. Mirasbırakanın bir ölüme bağlı tasarruf yapmasını engellemek,
d. Mirasbırakanın var olan bir ölüme bağlı tasarrufu geri almasını engellemek.
Örneğin, mirasbırakanın kafasına silah dayayarak onu korkutup tehdit ederek ölüme bağlı tasarruf yapmasını sağlamasına neden olan kişi mirastan yoksun bırakılır.
Bu sebep genellikle mirasbırakan öldükten sonra gerçekleşen bir sebeptir. Örneğin mirasbırakanın yazıp kütüphanesine bıraktığı bir vasiyetnamenin ölümünden sonra mirasçılardan birisi tarafından yok edilmesi halinde mirastan yoksunluk söz konusu olur.
Mirastan yoksunluğun en belirgin özelliği kanun gereği kendiliğinden hüküm ve sonuç doğurmasıdır. TMK m. 578/I uyarınca, mirastan yoksunluk sebeplerinden birinin gerçekleşmesi halinde kişi mirasçı olamayacağı gibi ölüme bağlı tasarruftan dolayısıyla atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı da olamaz.
Mirastan yoksunluk kendiliğinden hüküm ifade ettiği için yoksunluk sebeplerinin varlığı halinde esasen bir dava açmaya da gerek yoktur. Ancak mirasçılar arasında mirastan yoksunluğa ilişkin bir ihtilaf çıkarsa bu durumun tespiti bakımından bir tespit davası açılabilir.
Miras bırakanın borçlarından dolayı bütün mirasçılar müteselsilen sorumlu olduklarından, mirasçının mirastan yoksun olmasına rağmen miras bırakanın alacaklılarının kendisine başvurması durumunda mirastan yoksunluğun tespiti için dava açması gerekebilir.
Mirastan yoksunluğu gerektiren sebep, mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleşmiş olsa bile, mirastan yoksunluk mirasbırakanın ölünü anı itibariyle geriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğurur.
Mirastan yoksunluğu gerektiren fiil kime karşı işlenmiş ise kişi ancak onun mirasçısı olamaz. Örneğin mirasçı babasını öldürmüş ise annesinin mirasçısı olabilir. Ancak bu durumda anne, bir yakınına karşı ağır bir suç işlemesi nedeniyle çocuğunu mirasçılıktan çıkarabilir (TMK m. 510/I-1).
Mirastan yoksunluk kişisel sonuç doğurur. Yani mirastan yoksunluk sebebini kim işlemişse o mirastan yoksun olur.
Mirastan yoksunluk af ile ortadan kalkar. Nitekim TMK m. 578/II'ye göre, "mirastan yoksunluk, mirasbırakanın affıyla ortadan kalkar". Ancak bazı durumlarda af söz konusu olamaz. Örneğin, miras bırakanın öldürülmesi, sürekli şekilde ayırt etme gücünden yoksun bırakılması ya da miras bırakanın ölümünden sonra ölüme bağlı bir tasarrufun imha edilmesi hallerinde olduğu gibi.
Mirastan yoksunluğun tespitinde görevli mahkeme, mirasçılık belgesinin verilmesinde görevli olan sulh hukuk mahkemesidir. Çünkü uygulamada bu dava genellikle mirastan yoksunluk sebebinin tespiti ile mirasçılık belgesinde bu kişinin yoksun olduğunun belirtilmesi şeklinde açılmaktadır.