Eşler çocuklarının bakım, eğitim ve gözetimine birlikte özen göstermek ile yükümlüdürler. Bu anlamda onlar çocuklarının bakım, eğitim ve korunması için gerekli olan giderleri de karşılarlar. Ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılamasına ilişkin hükümler TMK md. 327- 334 arasında yer alır. Anne ve babanın velayet hakkına bağlı olmayan (soy bağına bağlı olan) bu yükümlülüğü evlilik esnasında devam ettiği gibi, ayrılık veya boşanma sonrasında da ayrı ayrı karşılanmak suretiyle yine devam edecektir. Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eş de çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin velayet hakkı verilen eşe çocuğun bakımı ve eğitim giderleri için mali gücü oranında yaptığı katkıdır. İştirak nafakası, hukuki niteliği bakımından bir bakım nafakasıdır. İştirak nafakasının kapsamı, tarafların nafaka miktarı konusunda anlaşmaları ile veya anlaşma yok ise hâkim tarafından belirlenir. Hâkimin iştirak nafakasını belirlerken göz önüne alacağı ölçütler, çocuğun ihtiyaçları, anne ve babanın hayat koşulları ve anne ve babanın ödeme güçleri ve çocuğun gelirleridir. Yargıtay kararlarında iştirak nafakası ödeme yükümlülüğünün hangi durumlarda doğduğu, hangi durumlarda doğmadığı konusunda yol gösterici ilkeler görülmektedir. İştirak nafakasının başlangıcı boşanma kararının kesinleştiği tarihtir. Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava ile iştirak nafakasının istenmesi halinde dava tarihinden itibaren geçerli olarak hükme bağlanır. İştirak nafakası özelliği gereği "irat" şeklinde karara bağlanır.
İştirak nafakası, (TMK. md. 182 f. II) boşanmanın çocuklarla ilgili sonuçlarından biridir.
Türk Medeni Kanunu’na göre; “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder”
Boşanma, ayrılık veya evliliğin butlanına karar verilmesi durumlarında müşterek çocuğun ve/veya çocukların velayeti eşlerden birine bırakılır. Velayet kendisine bırakılmayan eşin, velayet kendisine bırakılan eşe; müşterek çocuğun bakım, eğitim ve sağlık giderleri için gücü oranında aylık ödemesi gereken paraya iştirak nafakası denir.
Bilindiği gibi 4721 sayılı Türk Medenî Kanununa göre koşulları oluştuğunda çocuklara aşağıdaki nafakalar verilebilir;
2.1. ERGİN OLAN ÇOCUK İÇİN
2.2. ERGİN OLMAYAN ÇOCUK İÇİN
İştirak nafakası 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda bir bakım nafakası türü olarak yer almaktadır.
Bakım Nafakası
Yardım Nafakası
TMK. m. 182 f. II hükmüne göre velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
Aynı zamanda belirtmek isterim ki çocuklara boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar verilen nafaka iştirak nafakası değil tedbir nafakasıdır.
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 185 f. III hükmüne göre eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. Öyleyse anne ve baba; çocuklarının bakımı, gözetimi, korunmaları ve eğitilmeleri ile yükümlüdürler.
Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi görevi doğal olarak bundan böyle velâyet hakkına sahip olan; bir başka deyişle çocuk kendisine bırakılmış olan anne veya babaya eylemli olarak yüklenilmiş olacaktır. Yasa koyucu diğer tarafı bu bakım ve yetiştirme görevinin gerektirdiği giderlere kudretine göre katılmakla yükümlü kılmıştır.
İşte velâyet hakkına sahip olmayan anne ya da babanın çocuğun bakımı ve eğitimi dolayısıyla yapılan giderlere katkı olarak verdiği nafakaya iştirak nafakası denilmektedir.
TMK. m. 182 f. II hükmüne göre velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Ayrıca belirtmek isterim ki çocuklara boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar verilen nafaka iştirak nafakası değil tedbir nafakasıdır.
Boşanma kararı içinde iştirak nafakası (TMK. m. 182 f. II) verilmemişse velâyet hakkı kendisine verilen taraf her zaman açacağı bir dava ile iştirak nafakası alabilecektir. Böyle bir durumda iştirak nafakasının başlangıç tarihi de sonradan açılan iştirak nafakası davasının açıldığı tarihtir.
Türk Medeni Kanunu’na göre; tarafların durumunun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine iştirak nafakası miktarını yeniden belirler ya da iştirak nafakasını kaldırır.
Boşanmanın çocuklara dair sonuçları kesin hüküm oluşturmaz. Bir başka deyişle; velâyet, kişisel ilişkinin düzenlenmesinde olduğu gibi iştirak nafakasında da açılan dava sonucu hâkim iştirak nafakası miktarını yeniden belirler veya iştirak nafakasını kaldırır.
Boşanmanın çocuklara dair sonuçları kesin hüküm oluşturmayacağı için açılan dava ile yeni koşullara göre hâkim tarafından anne, babanın ve çocuğun durumlarının değişmesine bağlı olarak iştirak nafakasının miktarı artırılabilir.
Boşanmanın çocuklara dair sonuçları kesin hüküm oluşturmayacağı için açılan dava ile yeni koşullara göre hâkim tarafından anne, babanın ve çocuğun durumlarının değişmesine bağlı olarak iştirak nafakasının miktarı azaltılabilir.
Boşanmanın çocuklara dair sonuçları kesin hüküm oluşturmayacağı için hâkim tarafından yeni koşullara göre açılan dava ile anne, babanın ve çocuğun durumlarının değişmesine bağlı olarak iştirak nafakası kaldırılabilir.
Görevli mahkeme, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un md. 4 hükmüne göre 7421 sayılı TMK. 3. kısım hariç olmak üzere 2. Kitabı konusu olan aile hukukundan doğan dava ve işlerle ilgili olarak 20.04.2004 tarihinden sonra Aile Mahkemesidir, Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde görevli Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Yetkili mahkeme, boşanma davasında iştirak nafakası talep edilmiş ise, boşanma davasına bakmakla yetkili olan mahkemedir, bu mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi veya eşlerin davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir
Çocuk için ödenecek nafaka miktarı; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle hakim tarafından takdir edilir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun varsa gelirleri de göz önünde bulundurulur. İlköğrenim çağındaki çocuk için kararlaştırılacak nafaka miktarı ile lise ya da üniversite çağındaki çocuk için kararlaştırılacak nafaka miktarı ya da mali durumu daha iyi olan eşin yanında kalan çocuk için kararlaştırılacak nafaka miktarı ile mali durumu daha kötü olan eşin yanında kalan çocuk için kararlaştırılacak nafaka miktarı aynı olmayacaktır.
Hakim, iştirak nafakasının, her yıl TEFE/TÜFE, Döviz Kuru, Altın Fiyatları endeksine göre arttırılacağını kararında belirtmek sureti ile sonraki yıllarda ödenecek nafaka miktarını da belirleyebilir.
Ancak hakim gelecek yıllarda ödenecek nafaka miktarını belirlememiş olması ya da şartların değişmiş olması durumunda nafaka alacaklısı ya da nafaka borçlusu nafaka azaltılması davasını açabilir.
Nafakanın ödenmemesi durumunda cebri icra ile nafakanın tahsili yoluna gidilebilir. Bu nedenle nafakayı ödemeyen kişiye karşı cebri icra takibi başlatmak için aile ve icra hukuku ile ilgilenen avukatlardan hukuki danışmanlık alınmasında fayda görülecektir. Ayrıca belirtmek gerekir ki nafakaya ilişkin icra takiplerinin hukuki ve cezai sonuçları diğer icra takiplerinden daha farklıdır.