Nişanın bozulması nedeniyle tazminat davası, nişanlanan taraflar arasında yapılan maddi harcamaların ve nişanın bozulmasından dolayı kusursuz olan tarafın uğradığı manevi zararların karşılanması için nişanın bozulması nedeniyle kusurlu olan tarafa açılan tazminat talepli bir davadır. Nişan bozma nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası ise ancak nişanın kusuru sebebiyle bozulması halinde gündeme gelir. Hemen belirtmek gerekir ki eğer ki nişan tarafların karşılıklı anlaşmasıyla sona ermişse veya nişanlılık hali devam ediyorsa tazminat hakkı doğmamaktadır.
Nişanın bozulması nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında karar verilirken mahkeme hakimi tarafından tarafların kusurlarına ilişkin değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu nedenle tarafların kusurlarının derecesi ve tarafların haklılık durumu, taraflar arasındaki ilişki, toplumun genel örf, adet ve gelenekleri, nişanlanmış bulunan tarafların ait oldukları sosyal sınıfın gelenekleri gibi hususlar ile değerlendirelerek hükmedilecek tazminat miktarında tüm bu hususlar etkili olmaktadır.
Nişanlanma, bir erkekle bir kadının karşılıklı olarak evlenme vaadinde bulunmalarıdır. Evliliğin kurulmasının ilk basamağını bir erkekle bir kadının karşılıklı olarak evlenme vaadinde bulunmaları ile başlayan nişanlılık oluşturur.
Evlenme sözleşmesinin haksız olarak gerçekleştirilmemesinin başka bir anlatımla nişanlılardan birinin haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozması veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulması durumunda gerçekleşecek yaptırımlar ayrı olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.”
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir maddi tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.
Nişanın Bozulması Nedeniyle Maddi Tazminat
Türk Medeni Kanunu Madde 120-
“Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.
Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.”
Nişanın Bozulması Nedeniyle Manevi Tazminat
Türk Medeni Kanunu Madde 121-
“Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”
Nişanın Bozulması Nedeniyle Hediyelerin Geri Verilmesi
Türk Medeni Kanunu Madde 122-
“Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.
Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.”
Nişanın bozulması durumunda aşağıdaki koşullar gerçekleşmiş ise maddi tazminat istenebilir.
Maddi tazminat istenebilmesi için geçerli nişanlılık ilişkisinin bulunması gerekir.
a. Evlenme Vaadi Olmadan Birlikte Yaşayan İsteyemez
Evlenme vaadi olmadan birlikte yaşayan kadın ve erkeğin bu birliktelikleri haklı bir sebep olmaksızın veya taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde birbirlerinden TMK m. 120 hükmüne göre maddi tazminat isteyebilmeleri mümkün değildir.
b. Flört Eden İsteyemez
Flört eden kadın ve erkeğin bu birliktelikleri haklı bir sebep olmaksızın veya taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde birbirlerinden TMK m. 120 hükmüne göre maddi tazminat isteyebilmeleri mümkün değildir.
c. Sevgili Gibi Davranan İsteyemez
Sevgili gibi davranan kadın ve erkeğin bu birliktelikleri haklı bir sebep olmaksızın veya taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde birbirlerinden TMK m. 120 hükmüne göre maddi tazminat isteyebilmeleri mümkün değildir.
d. Aynı Evi Paylaşan İsteyemez
Aynı evi paylaşan kadın ve erkeğin bu birliktelikleri haklı bir sebep olmaksızın veya taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdir- de birbirlerinden TMK m. 120 hükmüne göre maddi tazminat isteyebilmeleri mümkün değildir.
e. Hayat Ortaklığı Sürdüren İsteyemez
Hayat ortaklığı sürdüren kadın ve erkeğin bu birliktelikleri haklı bir sebep olmaksızın veya taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde birbirlerinden TMK m. 120 hükmüne göre maddi tazminat isteyebilmeleri mümkün değildir.
f. Serbest Yaşayan İsteyemez
Serbest yaşayan kadın ve erkeğin bu birliktelikleri haklı bir sebep olmaksızın veya taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdir- de birbirlerinden TMK m. 120 hükmüne göre maddi tazminat isteyebilmeleri mümkün değildir.
Maddi tazminat istenebilmesi için geçerli şekilde kurulmuş olan nişanlılığın bozulmuş olması gereklidir. Nişanın bozulması haklı bir sebep olmak- sızın gerçekleşebileceği gibi taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple de bozulabilir. Nişanlılık bozma dışında kalan nedenlerle sona ermişse maddi tazminat istenemez.
a. Haklı Bir Sebep Olmaksızın Bozulma
Maddi tazminat istenebilmesi için nişan haklı bir sebep olmaksızın bozulmuş olmalıdır.
Nişanın herhangi bir sebep gösterilmeden bozulması durumunda da nişan haklı bir sebep olmadan bozulmuş sayılarak aynı hukuki sonuçları doğurur.
b. Nişan Taraflardan Birine Yükletilebilen Bir Sebeple Bozulma
Nişan taraflardan birine yükletilebilen/bizzat kendi kusuruna dayanan bir sebeple bozulduğu takdirde de maddi tazminat istenebilir.
Bu konuda uygulamada karşılaştığımız aşağıdaki örnekleri verebiliriz;
- Aşırı borçlanmak,
-Haciz gelmesine sebebiyet vermek,
-Kumar oynamak,
-Borçlarını ödememek,
-Aşırı derecede şans oyunu oynamak, Çalışmamak.
Nişanın bozulması durumunda maddi tazminat istenebilmesi için davacının zarara uğramış olması gerekir.
Davacının nişanın bozulmasında zararından söz edebilmek için ise aşağıdaki hallerin bulunması yeterlidir.
a. Katlandığı Maddî Fedakârlık Olmalıdır
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine onun katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir maddi tazminat vermekle yükümlüdür.
Katlanılan maddî fedakârlıklara aşağıdaki örnekleri verebiliriz;
-İşinden ayrılma,
-İş tekliflerini reddetme,
-İşini değiştirme,
-İş sözleşmesini kısaltma,
Taşınmazlarını satma,
-Taşınırlarını satma.
b. Evlenme Amacıyla Yapılan Harcama Olmalıdır
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine onun evlenme amacıyla yaptığı harcamalar karşılığında uygun bir maddi tazminat vermekle yükümlüdür.
Evlenme amacıyla yapılan harcamalara aşağıdaki örnekleri verebiliriz;
-Oturulacak ev kiralanması,
-Oturulacak evin eşyalarının alınması,
-Oturulacak evin boya ve badanasının yapılması,
-Oturulacak evin tesisatın yapılması
Davacı tarafın kendisine ait olan ev için yaptığı tadilat ve onarım maddi tazminat kapsamında sayılmaz.
Başlık parası olarak verilen miktar çeyiz parası olarak değerlendirilemez.
c. Nişan Giderleri Bulunmalıdır
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine yaptığı nişan giderleri karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür.
Nişan giderlerine aşağıdaki örnekleri verebiliriz;
-Davetiye giderleri,
-Yiyecek ve içecek giderleri,
-Salon kiralama giderleri,
-Çiçek giderleri,
-Ulaşım" giderleri
Yargıtay, nişan için kiralanan salon bedeli yönünden talep edilen maddi tazminat davasının reddi düşüncesindedir.
d. Dürüstlük Kuralına Uygun Davranılmış Olmalıdır
Nişan giderleri, evlenme amacıyla yapılan harcamalar ve katlanılan maddî fedakârlıklar dürüstlük kuralına uygun13 olarak gerçekleşmelidir.
Dürüstlük kuralına uygun davranılıp davranılmadığını belirlemek için tarafların yaşı, öğrenim durumları, yaşadıkları yer, sosyal statüleri, ekonomik statüleri, kültür seviyeleri, örf ve adetleri ile gelenekleri dikkate alınmalıdır.
Nişan giderleri, evlenme amacıyla yapılan harcamalar ve katlanılan maddî fedakârlıklar abartılı olsa bile davalının rızasıyla yapılmışsa dürüstlük kuralına uygun olmakla zarar kapsamına dahil sayılır.
Buna karşılık davalının ekonomik gücüne güvenilerek13 yapılan ölçüsüz harcamalar, davalının rızası bulunmuyorsa/yoksa maddi tazminat olarak talep edilemez.
Davacı yanın isteyeceği tazminat menfi zararın karşılanmasıdır. Başka bir anlatımla nişanlanma olmasaydı uğranılmayacak olan parasal zarar istenebilir. Ancak nişanlanma bir Borçlar Hukuku sözleşmesi olmayıp Aile Hukuku sözleşmesi olduğu için menfi zararın tamamen karşılanması da düşünülemez. Şöyle ki, nişan bozma görüşmesine gelirken davacının geçirdiği trafik kazası sebebiyle oluşan zararları menfi zarar kapsamında sayılamaz.
Evlenmenin yapılmamasından kaynaklanan müspet zarar ise maddi tazminat kapsamında bulunmamaktadır.
Maddi tazminat davasında davacı taraf davasını kanıtlarsa aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi uygun bir tazminata hükmeder. Davacı iddiasının her türlü kanıtla ispatlayabilir.
Hâkim, uygun tazminatı belirlerken tazminatın indirilmesini gerektiren durumları15 göz önünde bulunduracaktır. Örneğin evlenme inancıyla alınan mobilya satılarak paraya dönüştürülmüşse mobilya satışından elde edilen miktar ödenecek olan maddi tazminattan indirilir.
Maddi tazminat isteminde davacı zarar kalemlerini ayrı ayrı göstererek istek miktarlarını da açıklamalıdır. Bu yönde açıklama yoksa aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi açıklama yapılmasını davacıdan istemelidir.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine 4787 SK. m. 1.hükmüne göre bu Kanunun amacı aile mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerini düzenlemektir. Bu Kanun, aile hukukundan (TMK. m. 118-494) doğan dava ve işleri görmek üzere kurulan aile mahkemelerine dair hükümleri kapsamaktadır.
Bu halde açılacak olan nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat davasında aile mahkemeleri görevlidir.
Gayri resmi şekilde bir araya gelme halinde gerçekleşen maddi tazminat istemi, nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesi mümkün olmadığından haksız fiilden kaynaklanmakla aile mahkemesi görevli değildir.
Nişanın bozulması durumunda açılacak olan maddi tazminat davasında yetkili mahkeme genel hükümlere göre belirlenir. Bu halde genel yetki kuralları gereği nişanın bozulmasından kaynaklı açılacak davalarda yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde maddi tazminat isteyebilecek olanlar aşağıdakilerdir;
a. Nişanlılardan Birisi
Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde maddi tazminat isteyebilecek olan diğer nişanlıdır.
b. Nişanlılardan Birinin Ana ve Babası
Maddi tazminat istemeye hakkı olan nişanlının ana ve babası da aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir maddi tazminat isteyebilirler.20
c. Ana ve Babası Gibi Davrananlar
Maddi tazminat istemeye hakkı olan nişanlının ana ve babasının yanı sıra onlar gibi davranan üçüncü kişiler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir maddi tazminat isteme hakkına sahiptirler.
Ana ve babası gibi davranan üçüncü kişilerin nişanlılarla mutlaka kişisel ilişki içinde olmaları zorunluluğu yoktur. Yeter ki üçüncü kişi, masrafları evlenmenin yapılacağı düşüncesiyle yapılmış olsun.
Maddi tazminat istemeye hakkı olan nişanlının ana ve babası gibi davranan üçüncü kişilere aşağıdaki örnekleri verebiliriz;
-Kusursuz nişanlının kan ve kayın hısımları,
-Kusursuz nişanlının bulunduğu/yaşadığı sosyal hizmet kuruluşları22
Buna karşılık düğünün yapılacağı salonun sahibi, düğün fotoğrafları için anlaşma yapılan fotoğraf stüdyosunun sahibi, düğünde sahne alacak sanatçılar ana ve baba gibi davranan üçüncü kişilerden sayılmamaktadır. Adı geçenlerin TMK m. 120 hükmüne göre maddi tazminat davası açmaları maddi tazminat mümkün değildir.
Bu kişiler ancak genel hükümlere göre ilgilisinden maddi tazminat isteyebilir.
Maddi tazminat istemeye hakkı olan nişanlının ana ve babası gibi davranan üçüncü kişiler sadece nişanlılar için yapmış oldukları harcamalara yönelik olarak uygun bir maddi tazminat isteme hakkına sahiptirler. Başka bir anlatımla üçüncü kişiler davalının nişanlılığı sebebiyle kendileri için yaptıkları harcamaları/giderleri maddi tazminat olarak isteyemezler.23
Nişanın bozulması durumunda açılacak olan maddi tazminat davasının davalı tarafı ise;
-Haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozan nişanlı
-Kendine yükletilebilen bir sebeple nişanı bozan nişanlı
-Kusurlu nişanlının ölümü durumunda mirasçılarıdır.
Davalı küçük ise maddi tazminat davasında yasal temsilcileri tarafından temsil olunur. Davalı ergin ise maddi tazminat davası yasal temsilcilerine ya da ana baba gibi davranan üçüncü kişilere karşı açılamaz. Doğrudan kendisi- ne karşı maddi tazminat davası açılır.
Maddi tazminat isteme hakkından feragat edilebilir. Feragat yapıldığı tarihte kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını hasıl eder.
Maddi tazminat isteme hakkının devri mümkündür. Başka bir anlatım- la maddi tazminat isteme hakkı sağlararası bir işlemle başkasına devredilebilir.
Maddi tazminat davası, nişanın bozulmasından itibaren bir yıl içinde açılmalıdır. Bu süre içinde açılmadığı takdirde dava zamanaşımına uğrar. Nişanlılığın sona ermesinden doğan bütün dava haklarında zamanaşımı süresi sona erme tarihinden başlar. Nişanlılığın sona ermesini daha sonra öğrenmiş olmak sonucu değiştirmez.
Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat davasında istek şekline açıklık getirilmelidir.
a. İstek Belirli Olmalıdır
Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat davasında istek duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirli olmalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda yer alan hâkimin davayı aydınlatma ödevi yargılamaya hâkim olan ilkelerden biridir25. Hâkimin davayı aydınlatma ödevi maddi veya hukuki açıdan belirsiz gördüğü hususlar varsa doğar.
Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat açıklık bulunmayan hallerde hakim davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde dava dilekçesinin açıklanmasını ilgili taraftan her zaman isteyebilir.
b. İstek Dışı Karar Verilmemelidir
Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucu.yer almalıdır26. Cevap dilekçesinde de açık bir şekilde talep sonucu.yer almalıdır27. Türk yargı sistemine göre hukuk yargılamasın- da hâkim gerek dava dilekçesinde ve gerekse cevap dilekçesinde yer alan tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat istek dışı karar verilmemelidir.
Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat davasında karar usulüne uygun şekilde düzenlenmelidir.
a. Duraksama Yaratmamalıdır
Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat davasında verilen karar duraksama yaratmamalıdır.
b. Gerekçeli Olmalıdır
Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat davasında verilen karar ai- le mahkemesi hâkimi tarafından gerekçeli olarak yazılmalıdır.
c. Kısa Karar Uygun Olmalıdır
Nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat davasında aile mahkemesi hâkimi tarafından kısa karar uygun şekilde gerekçeli karar yazılmalıdır.