TEHDİT SUÇU ve TEHDİT SUÇUNUN CEZASI

 

 

 

1. Tehdit Suçu ve Tehdit Suçunun Hukuki Temeli

 

Tehdit suçu, hukuki sistemlerin en ciddiye aldığı suç türlerinden biridir. Failin, bir kişiye gelecekte zarar vereceğini veya kötülük yapacağını belirtmesi veya göstermesi, toplumun huzurunu ve güvenliğini tehlikeye atar. Bu suç, hukuki değerlerin korunması açısından büyük öneme sahiptir.

Tehdit suçunun temelinde, kişilerin iç barışını ve özgürlüğünü korumak yatar. Bir bireyin, başka birine zarar vereceğini açıkça belirtmesi veya göstermesi, hedef kişinin güvenliğini ve huzurunu sarsar. Bu tür eylemler, toplumda korku ve endişeye neden olabilir ve sosyal dokunun bozulmasına yol açabilir.

Tehdit suçu, çoğu zaman sözlü olarak gerçekleşse de, davranışlar aracılığıyla da işlenebilir. Örneğin, silah teşhiri gibi fiziksel göstergelerle de tehdit gerçekleştirilebilir. Bu nedenle, tehdit suçunun tanımı, sadece sözlü ifadelerle sınırlı değildir; davranışsal göstergeler de dikkate alınır.

Tehdit suçuyla mücadele etmek, toplumun güvenliğini sağlamak için hayati önem taşır. Bu nedenle, hukuki sistemlerde tehdit suçuna ilişkin ciddi cezalar ve caydırıcı önlemler bulunur. Bu önlemler, suç işlemeyi düşünenleri caydırmak ve toplumda huzurun devamını sağlamak amacıyla uygulanır.

Ayrıca, tehdit suçunun yanı sıra, şantaj suçu da önemlidir. Şantaj suçu, tehdit suçunu işlerken, failin başka bir haksız kazanç sağlama veya mağdurun itibarını zedelemeyi amaçlayan eylemler gerçekleştirmesi durumunda ortaya çıkar. Bu da hukuki değerlerin korunması açısından büyük önem taşır.

Sonuç olarak, tehdit suçu ve şantaj suçu, hukuki değerlerin korunması ve toplumun güvenliğinin sağlanması açısından büyük önem taşır. Bu suçlarla etkin bir şekilde mücadele etmek, iç barışın ve toplumsal düzenin devamını sağlamak için gereklidir. Bu nedenle, hukuki sistemlerde bu suçlarla ilgili ciddi yasal düzenlemeler bulunmalı ve bu düzenlemelere sıkı bir şekilde uyulmalıdır.

 

“Türk Ceza Kanunu

Tehdit Suçu ve Cezası

Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle:12/5/2022-7406/6 md.) Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(2) Tehdidin;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.”

 

 

2. Tehdit Suçunun Mağduru

 

Tehdit suçunun genellikle gerçek kişilere karşı işlendiğini belirtmek önemlidir. Zira tehdit suçu, genellikle kişilerin manevi dünyasını hedef alır ve bu nedenle gerçek kişilere karşı işlenir. Tüzel kişiler ise, manevi dünyaya sahip olmadıkları için tehdit suçuyla doğrudan hedef alınmazlar.

Örneğin, bir şirket veya vakıf adına tehdit edilmesi, doğrudan tüzel kişilik için bir tehdit oluşturmaz. Ancak, tüzel kişiliği oluşturan kişiler, yani ortaklar, yöneticiler veya çalışanlar, kişisel olarak tehdit edilebilirler ve bu durumda tehdit suçuyla karşı karşıya kalabilirler. Dolayısıyla, tehdit suçunun gerçek kişilere yönelik olduğu ve tüzel kişilerin manevi dünyaya sahip olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Tehdit suçu hukuki niteliği itibariyle bir tehlike suçudur. Bu suç, bir kimsenin gelecekte zarara uğrama veya kötülük yapılma korkusuyla karşı karşıya kalmasına neden olan söz veya davranışları içerir. Tehdit edilen kişinin maruz kaldığı korku ve endişe, suçun temel unsurlarından biridir ve gerçekleşen somut bir zarar olması gerekmez.

Örneğin, birinin "seni bıçaklayacağım" şeklindeki bir tehdit sözü, tehdit suçunu oluşturur. Bu durumda, failin tehdit ettiği kişiye karşı somut bir zarar meydana gelip gelmemesi önemli değildir. Tehdit suçu, sadece tehdidin kendisiyle değil, aynı zamanda tehdit edilen kişinin hissettiği korku ve endişeyle de ilgilidir.

Dolayısıyla, tehdit suçunun hukuki niteliği, kişilerin güvenliğini ve huzurunu tehdit etmesi ve korku yaratmasıyla ilgilidir. Bu nedenle, tehdit suçuyla mücadele etmek ve toplumda güvenliği sağlamak için hukuki önlemler alınması önemlidir.

 

 

3. Tehdit Suçunun Unsurları

 

Tehdit suçunun unsurları oldukça belirleyicidir ve suçun niteliğini anlamak için dikkate alınması gereken önemli kriterlerdir. İşte bu unsurların detaylı bir açıklaması:

Zararın Bildirilmesi: Tehdit suçunun oluşması için, mağdura ağır ve haksız bir zararın bildirilmesi gerekir. Bu zarar, gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte gerçekleşme ihtimali olan bir kötülüğü içermelidir. "Zararın Bildirilmesi" ifadesi, tehdit suçunun bir unsurunu ifade eder. Bu, failin mağdura gelecekte bir zarar veya kötülük yapacağını açıkça ifade etmesidir. Tehdit suçunun işlenmesi için, failin zararın ne olduğunu belirtmesi veya mağduru bu zararın gerçekleşeceği konusunda bir şekilde bilgilendirmesi gerekir.

Örneğin, birinin "Seni döveceğim" veya "Evini yakacağım" gibi ifadeler kullanması, zararın bildirilmesi anlamına gelir. Bu tür ifadeler, mağdur üzerinde korku ve endişe yaratmaya yöneliktir ve tehdit suçunun işlenmesi için gerekli olan zararın bildirilmesini temsil eder.

Bu ifadeler, gelecekte gerçekleşmesi muhtemel olan bir kötülüğün işaretleridir ve mağdurun iç huzurunu bozmak ve korku yaratmak amacıyla kullanılırlar.

Korkutuculuk ve Ürkütücülük: Tehdit, mağdurun karar verme ve özgür hareket etme özgürlüğünü kısıtlayacak, onu endişeye sevkedecek nitelikte olmalıdır. Fiil, objektif olarak korku ve endişe yaratmaya uygun olmalıdır. Failin tehdit içeren fiilinin yaşanan somut olalda muhatabı üzerinde etkili olması şart değildir; fiilin objektif olarak korku ve endişe yaratacak nitelikte olması yeterlidir.

Genel Kast: Tehdit suçunda genel kast yeterlidir. Suçu işleyenin, tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, mağdura verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir.

Tehditin Uyarı Mahiyetinde Olmaması: Hukuk önünde hesaplaşmaya veya hak aramaya yönelik sözler tehdit suçuna vücut vermez. Ayrıca, uyarı mahiyetindeki sözler de tehdit suçunu oluşturmaz. Ancak, uyarı adı altında icra edilen bazı fiiller tehdit suçu da oluşturabilir.

Gelecekte Gerçekleştirilecek Bir Kötülüğün Bildirilmesi: Tehdit suçunun unsurları arasında, gelecekte gerçekleştirilecek bir kötülüğün bildirilmesi önemlidir. Bu tür kötülüklerin ifade edilmemesi durumunda tehdit suçu oluşmaz.

Karar Verme ve Özgür Hareket Etme Özgürlüğünü Kısıtlama: Tehdit, mağdurun kararlarını serbestçe verebilme ve özgürce hareket edebilme yeteneğini etkileyecek şekilde yapılan bir eylemdir. Mağdur, tehdit altında kaldığında, korku ve endişe nedeniyle normal yaşamına devam etmekte zorlanabilir.

İç Huzuru Bozma ve Endişe Yaratma: Tehdit, mağdurun iç huzurunu bozan ve onu endişeye sevk eden bir niteliğe sahip olmalıdır. Tehdit altında kalan kişi, sürekli bir stres ve korku hissi yaşayabilir ve normal günlük yaşamını sürdürmekte zorlanabilir.

Objektif Elverişlilik: Tehdit, objektif olarak korku ve endişe yaratmaya elverişli olmalıdır. Yani, bir dış gözlemci, tehdit altında kalan kişinin normalde endişe duyabileceği bir durumla karşı karşıya olduğunu kabul edebilmelidir.

Etkili Olma Zorunluluk Unsuru Değildir: Tehdit içeren eylemin, somut olayda muhatabı üzerinde etkili olması gerekmez. Yani, tehdit suçunun oluşması için, tehdit edilen kişinin gerçekten korku hissetmesi veya etkilenmesi gerekmez. Önemli olan, eylemin objektif olarak korku ve endişe yaratacak nitelikte olmasıdır.

Tehdit Suçu Aracı Kullanılarak da İşlenebilir: Tehdit suçunun işlenmesi için failin bizzat eylemi gerçekleştirmesi gerekmez; aynı zamanda başkalarını aracı kılarak da suçu işleyebilir. Bu durumda, tehdit suçunun temel unsurları yine geçerlidir; yani, zararın bildirilmesi, mağdurun endişe ve korku yaşamasına neden olacak nitelikte olması gibi unsurların varlığı gereklidir.

Örneğin, bir kişi "yarın ölümü tadacaksın" gibi tehdit edici bir notu bir başkası aracılığıyla mağdura iletebilir. Bu durumda, tehdit suçu işlenmiş olur çünkü zararın bildirilmesi ve mağduru endişeye sevk edecek nitelikte bir tehdit yapılmıştır. Fail, suçu işleyerek veya başkalarını aracı kılarak gerçekleştirmiş olabilir, ancak sonuçta tehdit suçunun temel unsurları mevcut olduğu sürece suç işlenmiş olur.

Bu tür durumlarda, suçun işlenme şekli ve failin kim olduğu önemlidir ve hukuki süreçte bu detaylar dikkate alınır. Sonuç olarak, tehdit suçu, failin bizzat eylemiyle veya başkalarını aracı kılarak işlenebilir, ancak suçun temel unsurları göz önünde bulundurularak değerlendirilir.

 

4. Hukuki Hakların Kullanılacağının Bildirilmesi Tehdit Suçunu Oluşturur Mu?

 

Hukuk önünde hesaplaşmaya veya hak aramaya yönelik sözler, genellikle tehdit suçuna dâhil edilmez. Örneğin, "Seni mahkemeye vereceğim, sürüm sürüm sürüneceksin" şeklindeki bir ifade, kişinin yasal yollara başvurarak hakkını arama niyetini belirtir. Bu tür sözler, genellikle bir hukuki sürecin başlaması veya bir dava açılmasıyla ilişkilidir.

Bu tür ifadelerin tehdit suçu olarak kabul edilmemesinin nedeni, bunların genellikle bir yasal süreçle ilgili olması ve kişinin hakkını koruma veya adalet arama amacını taşımasıdır. Bu sözler, kişinin karşı tarafa yönelik fiziksel zarar veya tehlike oluşturma niyetini ifade etmez; aksine, yasal yollarla çözüm bulma niyetini yansıtır.

Ancak, her durumda olduğu gibi, ifadenin bağlamı ve tonu da önemlidir. Eğer ifade agresif bir şekilde ve gerçek bir zarar veya kötülük niyetiyle söyleniyorsa, bu durumda tehdit suçunu oluşturabilir. Bu nedenle, sözlerin ve ifadelerin tam olarak değerlendirilmesi ve bağlamının anlaşılması gerekmektedir.

 

5. Uyarı Niteliğindeki Sözler Tehdit Suçunu Oluşturur Mu?

 

Uyarı ve tehdit arasındaki fark, ifadenin niyeti ve bağlamıyla ilgilidir. Uyarı, genellikle kişiyi bir tehlikeye veya risk altında olabileceği konusunda bilgilendirme amacını taşırken, tehdit ise kişinin zarar görmesi veya korkutulması amacını taşır.

Uyarı mahiyetindeki sözler genellikle kişiyi bir tehlikeye karşı bilgilendirmek veya korumak amacıyla söylenir. Örneğin, "Sana gelen bu adamlar mafya, ikinci gelişte vururlar seni" şeklindeki bir uyarı, kişinin gerçek bir tehlike altında olabileceği konusunda bilgilendirme amacını taşır. Bu tür ifadelerde, kişinin korkutulması veya zarar görmesi amaçlanmaz.

Ancak, bazı durumlarda, uyarı adı altında yapılan ifadeler aslında tehdit suçunu oluşturabilir. Örneğin, "Burayı terk etmezsen, biri gelir seni bacağından vurur, benden uyarması" şeklindeki bir ifade, aslında kişiyi korkutmak veya zarar vermek amacıyla yapılan bir tehdit olabilir. Bu durumda, sözlerin niyeti ve bağlamı incelenerek, tehdit suçunun varlığı değerlendirilir.

Sonuç olalak, uyarı ve tehdit arasındaki fark, ifadenin niyeti ve bağlamıyla ilgilidir. Uyarı mahiyetindeki sözler genellikle kişiyi bilgilendirme veya koruma amacını taşırken, tehdit ise kişinin zarar görmesi veya korkutulması amacını taşır.

 

6. Tehdit Suçu Ne Şekilde İşlenir?

 

Yaşama Karşı Tehdit Suçu: Mağdurun kendisinin veya yakınının yaşamına karşı tehdit suçu işlenir. Örneğin, "Seni cehenneme göndereceğim" gibi ifadeler bu tür tehdit suçuna örnektir.

Vücut Dokunulmazlığına Karşı Tehdit Suçu: Mağdurun kendisinin veya yakınının vücut dokunulmazlığına karşı tehdit suçu işlenir. Örneğin, "Abinin bacaklarını kıracağım" gibi ifadeler bu tür tehdit suçuna örnektir.

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Tehdit Suçu: Mağdurun kendisinin veya yakınının cinsel dokunulmazlığına karşı tehdit suçu işlenir. Örneğin, "Senin a... koyarım" gibi ifadeler bu tür tehdit suçuna örnektir.

Malvarlığına Karşı Tehdit Suçu: Mağdurun kendisinin veya yakınının malvarlığına karşı tehdit suçu işlenir. Örneğin, "Arabanı yakarım" gibi ifadeler bu tür tehdit suçuna örnektir.

Sair Bir Kötülük Edilmesine Karşı Tehdit Suçu: Mağdurun kendisine veya yakınına sair bir kötülük (açık ve genel bir kötülük) edeceğinden bahisle tehdit suçu işlenir. Örneğin, "Sana gününü göstereceğim" gibi ifadeler bu tür tehdit suçuna örnektir.

 

7. Tehdit Suçunun Temel Hali

 

Tehdit suçu, tehdit suçunun basit hali olarak tanımlanır ve diğer türlerde olduğu gibi hayat, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığına yönelik tehdit dışında kalan bir ifade içermelidir. Bu tür tehditler genel olarak açık bir kötülük bildirimi ve niyetini genel olarak ifade etmelidir.

Örnek vermek gerekirse birisinin bisikletini kırmak gibi malvarlığına yönelik bir tehdit, sair tehdit suçu kapsamına girmez. Ancak, aynı kişiye "defolup gitmezsen sen görürsün" gibi genel bir kötülük bildirimi yapıldığında, bu sair tehdit suçu olabilir çünkü genel bir kötülük ifadesi içermektedir.

Sair tehdit suçu için ifadenin açık bir kötülük bildirimi ve kastını içermesi veya oluşa göre tereddüde mahal vermeyecek şekilde bu yönde algılanması gerekmektedir. Yani, ifadenin neyin tehdit edildiği net bir şekilde anlaşılmalıdır.

Bu nedenle, özellikle haksız bir fiil veya hukuksuz bir uygulamaya tepki olarak ortaya konulan ve yasal yollara başvuruyu da içinde barındırabilecek ifadeler, tehdit suçunun oluşması için aranan uygunluk, elverişlilik, yeterlilik koşullarını içermeyecektir. Bu tür ifadelerin değerlendirilmesinde, sözlerin sarfedildiği doğal ortamın bütünlüğü de dikkate alınmalıdır.

Tehdit suçu, kişinin huzur ve sükununu korumayı amaçlar ve bu nedenle kişilerin iç huzurunu bozmaya, korku ve endişe yaratmaya yönelik olmalıdır. Tehdit, mağdurun karar verme ve hareket etme özgürlüğünü tehdit eder. Tehdit suçuyla korunan hukuki değer, kişinin karar verme ve hareket etme özgürlüğüdür.

Tehdit suçu sözlü olabileceği gibi başka yollarla da iletilir; davranışlarla da gerçekleştirilebilir. Suçun oluşabilmesi için mağdurun iç huzurunun bozulup bozulmadığının veya korkup korkmadığının araştırılmasına gerek yoktur; önemli olan failin tehdidi korkutmak amacıyla yapmış olmasıdır.

 

8. Tehdit Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir?

 

Tehdit suçunun nitelikli halleri, suçun işlenme şekline göre farklı durumları içerir ve daha ağır cezaları gerektirir. Bu nitelikli haller, Türk Ceza Kanunu'nun 106/2. maddesinde belirtilmiştir:

a) Silahla Tehdit: Failin tehdidi gerçekleştirirken silah kullanması durumunda, tehdit suçu nitelikli hâlde işlenir.

b) Kimliğini Gizleyerek Tehdit: Failin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle tehdit etmesi halinde, tehdit suçu nitelikli hâlde işlenir.

c) Birden Fazla Kişi Tarafından Tehdit: Tehdit eyleminin birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi halinde, tehdit suçu nitelikli hâlde işlenir.

d) Suç Örgütlerinin Gücünden Yararlanarak Tehdit: Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit edilmesi durumunda, tehdit suçu nitelikli hâlde işlenir.

Nitelikli tehdit suçu işlendiğinde, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca faile 2 ila 5 yıl arasında hapis cezası verilir. Bu nitelikli haller, tehdidin daha ciddi bir şekilde değerlendirilmesini ve cezalandırılmasını sağlar.

 

9. Silahla Tehdit Suçu ve Silahla Tehdit Suçunun Cezası

 

1- Silahla tehdit suçu : Türk Ceza Kanunu'nun 106/2-a maddesinde düzenlenmiştir. Bu suçun oluşması için silahın belirli bir şekilde kullanılması veya teşhir edilmesi gerekmektedir.

Silah Kavramı ve Geniş Yorum: Türk Ceza Kanunu'na göre silah kavramı geniş yorumlanır. Tabanca, bıçak gibi klasik silahlar dışında demir çubuk, taş, sopa gibi aletler de silah olarak kabul edilir. Hatta köpeğin bir tehdit aracı olarak kullanılması da silahla tehdit suçunu oluşturabilir.

Silahın Yöneltilmesi veya Gösterilmesi: Suçun oluşması için silahın mağdura yöneltilmesi veya gösterilmesi yeterlidir. Ancak, Yargıtay'a göre silahlı tehdit suçunun nitelikli hâlde işlenmesi için silahın mağdur tarafından görülebilecek, hissedilebilecek ve mağdur üzerindeki etkisini artıracak şekilde kullanılması veya teşhir edilmesi gerekir.

Silahın Kullanılması: Silahın gerçekleştirilen tehditte kullanılması önemlidir. Bu, failin eline silah alarak doğrudan mağdura yönelmesi şeklinde olabileceği gibi, belindeki silahı göstermesi şeklinde de olabilir.

Mağdurun Yokluğunda Gerçekleşen Tehdit: Mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen tehdit eyleminde, silahın mağdurun daimi kullanımında olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak ve bu sayede tehdidin mağdur üzerindeki korkunun etkisini artıracak şekilde kullanılması gerekmektedir.

Silahla tehdit suçunun nitelikli hali, suçun daha ciddi şekilde değerlendirilmesini sağlar ve bu durumda failin 2 ila 5 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılması öngörülür.

Silahlı tehdit suçunun oluşması için silahın gerçek, yani canlı bir mermi atan bir tabanca olması gerekmez. Kuru sıkı tabanca gibi gerçek mermi atmayan, ancak görüntüsü ve sesiyle gerçek bir silahı andıran objeler de silahlı tehdit suçunu oluşturabilir. Ancak, mağdurun bu tabancanın kuru sıkı olduğunu bilmesi durumunda, silahla tehdit suçunun unsurları oluşmaz çünkü gerçek bir silah kullanılmamıştır. Bu durumda, suçun nitelikli hali olan silahla tehdit suçu söz konusu olmaz.

 

2- Kendini Tanınmayacak Hale Koyarak Tehdit Suçu : Kendini tanınmayacak hale koyarak tehdit suçu, TCK'nın 106/2-b maddesi uyarınca ağırlaştırılmış bir haldır. Suçu işleyen kişi, kendisini mağdur tarafından tanınmayacak bir şekilde gizleyerek tehditte bulunursa, bu durum suçun ağırlaştırılmış hali olarak kabul edilir. Bu durumda, suçu işleyen kişinin korkutucu olması gerekmez; önemli olan mağdurun suç işleyen kişiyi tanıyamayacak şekilde hareket etmesidir. Örneğin, suç işleyen kişinin maske takması, peruk takması veya takma sakal takması gibi yöntemlerle kendini gizlemesi bu duruma örnektir. Bu şekilde hareket eden kişi, suçu işleme amacını gizlemek veya mağduru korkutmak için tanınmayacak bir şekilde davranmayı tercih etmiş olur.

"Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle" işlenmesiyle ilgili nitelikli şeklin ancak sanıkla yüz yüze iletişim kurulan hallerde ve sakal, bıyık veya maske takma, kıyafetinde değişiklik yapma gibi dış görünümünü ve dolayısıyla kimliğini değiştirecek şekildeki davranışların varlığı halinde uygulanabilir. Bu durumda, suçu işleyen kişinin yüz yüze iletişim halinde olduğu mağdurla etkileşimde bulunarak kendisini tanınmayacak bir hale getirmesi gerekmektedir. Örneğin, suçu işleyen kişinin sakalını kesmesi, bıyık bırakması veya maske takması gibi davranışlar, suçun bu nitelikli şeklinin oluşması için örnek teşkil eder. Bu tür davranışlar, suçu işleyen kişinin kimliğini gizlemek veya tehdit ettiği kişiyi tanımamasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilir.

 

3- İmzasız Mektup (Mektup, e-mail, faks vs) Yoluyla Tehdit Suçu : İmzasız mektup ile kastedilen, suçu işleyen kişinin kimliğinin mektuptan anlaşılamaması durumudur. Bu kapsam, sadece geleneksel anlamda fiziksel bir mektubu değil, aynı zamanda faks, e-posta, telgraf gibi iletişim araçlarıyla yapılan tehditleri de içerir. İmzasız mektup, tehdidin kaynağını bilmediği için mağduru daha fazla korkutabilir ve savunmasız bırakabilir. Bu nedenle, yasada tehdit suçunun imzasız mektup yoluyla işlenmesi cezayı arttıran bir neden olarak kabul edilir.

Ancak, yazılan mektubun altında imza veya isim olmasa bile, mektubun kim tarafından yazıldığı mağdur tarafından hemen fark edilebiliyorsa ceza arttırımı yoluna gidilemez. İmzasız mektubu nitelikli hale getiren sebep, faildeki ahlaki kötülüğü göstermesi ve mağdurun savunma imkanını azaltmasıdır.

Doktrinde bu nitelikli hal bakımından mektup kavramının geniş anlamda düşünülmesi gerektiği kabul edilmektedir. Yani, bir belgenin imzasız mektup sayılabilmesi için el yazısı ile veya geleneksel mektup formunda olması şart değildir. Bir kişiye karşı yapılan ve muhatabın kendisine hitap edeni tanımasına imkan vermeyen her türlü yazı, imzasız mektup kapsamında değerlendirilebilir.

Mağdur, failin adını bildirerek karakola veya savcılığa şikayette bulunduğunda, failin kimliği bilinmektedir. Dolayısıyla, bu durumda imzasız mektupla yapılan tehdit suçunun unsurları oluşmaz. İmzasız mektupla işlenen tehdit suçu, suçun işleyen kişinin kimliğinin belirsiz veya bilinmemesi durumunda geçerlidir. Failin kimliği bilindiğinde, tehdit suçu imzasız mektupla işlenmiş olsa bile, bu durum nitelikli tehdit suçu kapsamına girmez. Bu nedenle, failin adını bilen mağdurun, savcılığa veya karakola başvurması, imzasız mektupla tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığını gösterir.

 

4- Özel İşaretlerle Tehdit Suçu: Tehdit suçunun özel işaretlerle işlenmesi, korkunun etkisini arttırabileceği için nitelikli bir hal olarak kabul edilir. Ancak, bu durumu değerlendirirken somut olayların özellikleri dikkate alınmalıdır. Tehdit suçunun özel işaretlerle işlendiğinin kabul edilmesi için, tehdidi gerçekleştiren kişinin kimliğinin muhatabınca anlaşılmamış olması gerekir.

Örneğin, belirli bir bölgedeki kişilerin evlerinin kapısına çarpı işareti yapılması veya kuru kafa çizilmesi gibi işaretler, tehdit suçunun özel işaretlerle işlenmiş halinin varlığına işaret edebilir. Bu tür işaretler, mağdurlar üzerinde korku ve endişe yaratır ve tehdidin ciddiyetini artırabilir. Bu nedenle, tehdidin kim tarafından gerçekleştirildiğinin belirsiz olması, özel işaretlerin tehdit suçunun unsurlarının bir parçası olarak değerlendirilmesini sağlar.

 

5-Birden Fazla Kişiyle Birlikte Tehdit Suçu: Tehdit suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, bu durum mağdur üzerindeki korkuyu artırabileceği için daha ciddi bir suç olarak kabul edilir. Bu nedenle, kanun birden fazla kişiyle birlikte işlenen tehdit suçuna daha ağır ceza öngörmüştür.

Tehdit suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda, bu kişilerin sayısının en az 2 veya daha fazla olması gerekmektedir. Bu şekilde, birden fazla kişinin tehdidin gerçekleştirilmesine katılması, mağdur üzerindeki korkunun etkisini artırır ve suçun ciddiyetini artırır. Bu durumda, suçun işlenmesine katılan her bir kişi ayrı ayrı cezalandırılabilir.

TCK 106/2-c maddesinde belirtilen suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda, sanıkların daha önceden fikir ve irade birliği içinde ve birlikte tehdit kastıyla hareket etmeleri gerekmektedir. Bu durumda, her iki failin mağdura yönelik tehdidin yoğunluğunu artırırken, mağdurun kendini savunma olanağının azalması nedeniyle kanun koyucu tarafından nitelikli hal olarak kabul edilmiştir.

"Birden fazla kişi" terimi, en az iki veya daha fazla kişiyi ifade eder. Nitelikli halin uygulanabilmesi için birden fazla kişinin suçun işlenmesine asli olarak katılmış olmaları ve bu kişilerin suçun icrai hareketlerini müşterek fail olarak gerçekleştirmiş olmaları gerekmektedir. Suçu birlikte işleme ifadesi, her iki failin suç yerinde fiziksel olarak bulunması ve birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade eder. Bu durumda, her iki failin eylemleri, mağdur üzerinde daha fazla korku ve endişe yaratır ve suçun ciddiyetini artırır.

 

6- Örgüt İsmi Kullanarak Tehdit Suçu : Tehdit suçu işleyen bir kişinin bir örgütün adını kullanarak mağduru tehdit etmesi durumunda, ceza arttırımı yoluna gidilir. Bu örgüt, gerçekte var olan bir örgüt olabileceği gibi, var olmayan hayali bir örgüt de olabilir. Örgütün niteliği önemli değildir; dini, siyasi, terör veya mafya örgütü gibi. Önemli olan, örgüt isminin kullanılarak mağdurun korkutulmasıdır. Bu durum, tehdidin ciddiyetini artırır ve suçun daha ağır cezalandırılmasını gerektirir. TCK'nın 106/2-d bendinde belirtilen ağırlaştırıcı nedenin uygulanabilmesi için, tehdidin "var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak" işlenmiş olması gerekir. Bu bendin uygulanabilmesi için failin suç örgütüne üye olması veya yönetici olması gerekmez. Ayrıca, suç örgütünün eylemden önce TCK'nın 220. maddesi veya 3713 sayılı Kanun kapsamında örgüt olarak kabul edilmiş olması da gerekli değildir.

Bu ağırlaştırıcı nedenin kabul edilmesi, tehdidin kaynağının suçla ilişkili organize bir güce dayanmasından kaynaklanan gerçekleşme olasılığının yüksekliği, tehlikenin ne zaman, nereden ve nasıl geleceğinin önceden tahmin edilememesi ve bu durumun savunma yapmayı zorlaştırması nedeniyle gerçekleşir. Suç örgütlerinin kullanılması, tehlikenin ciddiyetini ve failin kararlılığını gösterirken, mağdurda daha yoğun korku, kaygı ve endişe oluşturur.

Mağdurun, bireysel tehdide göre daha yoğun korku, kaygı ve endişeye maruz kaldığının kabul edilebilmesi için, failin suç örgütüyle dolaylı bile olsa bir ilişkisinin olması veya olabileceğine dair makul nedenlerin bulunması gereklidir. Bu nedenler, mağdurun suç örgütüyle bağlantılı olduğuna dair bir kanaatinin olması veya en azından böyle bir olasılığa inanması olabilir.

 

10. Örnek Tehdit Sözleri

 

Tehdit suçunun temel şeklini oluşturan söz ve davranışlar oldukça çeşitlidir ve mağduru korkutucu şekilde etkileyecek niteliktedir. Yargıtay kararlarına göre, bazı örnekler şunlardır:

"Seni döverim."

"Telefonu aç eve geliyorum a.. koyacam."

"Söyle o kocana onun a….koyacağım."

"Seni öldürürüm."

"Seni öldürteceğim."

"Senin kemiklerini kırarım."

"Bu evi de seni de yakarım."

"Pompalı tüfek aldım, ananıza boşaltacağım."

"Seni oğullarıma sinkaf ettireceğim."

"Öbür ayağını da ben kırarım."

"Hem canından hem de alacağından vazgeçmiş sayılırsın" şeklinde mesaj göndermek.

"Benimle eve geleceksin ya öldürürüm ya sakat bırakırım ya da ölürüm."

"Bu mekana sıkarım, benim kaybedecek bir şeyim yok, senin çoluğunu çocuğunu öldürürüm dedim."

"Sildirtirim seni Antalya’dan, ezer geçerim, bugün bittin sen, dilini keserim."

Bu tür söz ve davranışlar, fail tarafından mağduru korkutmak ve tehdit altında hissettirmek amacıyla kullanılmaktadır yukarıda bahsi geçen ve somut olaya göre tehdit suçunu oluşturan sözlerin kullanılmasıyla fail tarafından tehdit suçu işlenmiş olacaktır.

 

11. Malvarlığına Yönelik Tehdit Suçu Örnekleri

 

Malvarlığına Yönelik Tehdit Suçu Örnekleri

  • Kiracı, ev sahibine, "Evi terk etmezsen, evi ateşe veririm ve içindeki eşyaları yok ederim" şeklinde tehdit eder.
  • Bir araba galerisi sahibi, müşterisine, "Eğer ödeme yapmazsan aracını yakarım ve sana büyük bir zarar veririm" diyerek tehdit eder.
  • Bir işadamı, rakibine, "Eğer rekabeti bırakmazsan, işini batırırım ve malvarlığını mahvederim" şeklinde tehdit edici mesajlar gönderir.
  • Kiralık bir dairede oturan kişi, ev sahibine, "Eğer kira artışını kabul etmezsen, evi yıkıp yandırırım ve buna karşı koyma şansın yok" şeklinde tehditler savurur.
  • Bir şirket sahibi, rakip firmaya, "Eğer pazarda bizimle rekabet etmeye devam ederseniz, işyerinizi ateşe veririm ve sizi iflas ettiririm" diyerek ciddi bir zarar tehdidinde bulunur.

Bu örneklerde görüldüğü gibi, malvarlığına yönelik tehdit suçu, bir mülkün, aracın veya işletmenin tahrip edilmesi veya zarara uğratılması tehdidiyle gerçekleşir. Bu tür tehditler, maddi kayıplara neden olabileceği için ciddiye alınmalı ve hukuki olarak işlem yapılmalıdır.

 

12. Nitelikli Tehdit Suçuna Örnekler

 

a. Silahlı Tehdit Suçu Örnekleri

  • Bir kişi, elindeki köpeği bırakarak mağduru ısırtacağını ve aracını yaptırması gerektiğini belirtir. (Köpek silah olarak kabul edilmiştir.)
  • Hiçbir söz söylemeden sadece silah göstermek.
  • Söz söylemeden sadece bıçak çekmek.
  • Bıçağı göstermek.
  • Bir kişi, demir çubuğu eline alarak mağdura "senin bacaklarını kırarım" şeklinde tehdit eder.
  • Aralarındaki tartışma sırasında, bir kişi adli emanette kayıtlı kuru sıkı tabancayı müştekiye gösterir. Herhangi bir söz söylenmese bile, bu eylem silahın korkutuculuğu nedeniyle ağır ve haksız zarara uğratmayı bildirir ve TCK'nın 106/2-a maddesindeki "silahla tehdit" suçunu oluşturur.
  • Bir kişi, "Hepinizi doğrayacağım" diyerek bıçağı mağdurların üzerine doğru atar.

Bu örneklerde görüldüğü gibi, silah veya silah niteliği taşıyan bir nesne kullanılarak yapılan tehditler, nitelikli tehdit suçunu oluşturur ve daha ciddi cezaları gerektirebilir.

 

13. Kişinin Kendisini Tanınmayacak Bir Hale Koyması Suretiyle Tehdit Suçu Örneği

 

  • Bir kişi, telefonda kendisini Niksar İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli olarak tanıtarak mağduru tehdit eder.
  • Ancak gizli numaradan arama yapmak, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle nitelikli tehdit suçunu oluşturmaz.
  • Boşanma aşamasında olduğu eşi olan mağdurun oturduğu evin komşusunun posta kutusuna bıraktığı imzasız mektupla mağduru tehdit etmekten ibaret bir eylemde, mağdurun şüphelenmesi ve failin adını vererek Emniyete başvurması nedeniyle, failin kendisini tanınmayacak bir hale koyması unsuru oluşmaz.
  • Bir kişi, 'Batu' ve 'Erdinç Batu' isimleriyle kendisini tanıtarak, mağduru farklı e-mail adresleri ve telefon numaraları yoluyla tehdit eder. Ancak bu eylem, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle tehdit suçunu oluşturmaz; çünkü bu eylem, tehdit suçunun temel şeklini oluşturur.

 

14. İmzasız Mektupla Tehdit Suçu Örnekleri

 

  • Bir kişi, kimliğini gizleyerek ve imzasız bir mektupla, içeriğinde tehdit bulunan bir notu televizyonda haber müdürü olan birine gönderir. Mektubun kimin tarafından gönderildiğini bilmeyen mağdur, postane güvenlik kamerası kayıtlarından faili teşhis eder ve yapılan kriminal inceleme sonucunda mektup ve zarf üzerinde failin izlerinin olduğu belirlenir. Bu durumda, failin eylemi TCK'nın 106/2-b maddesinde düzenlenen imzasız mektupla tehdit suçunu oluşturur.
  • Ancak, mektup içeriğinden kimin yazdığının mağdur tarafından anlaşılması ve mağdurun kolluğa suça konu imzasız mektubu teslim ederken açıkça fail tarafından yazıldığının belirtilmesi durumunda, imzasız mektupla tehdit öğesinin oluşmadığı ve eylemin tehdit suçunun temel şeklini oluşturduğu belirlenir.

 

15. Özel İşaretlerle Tehdit Suçu Örnekleri

 

Sanığın el ürünü olduğu tespit edilen bir not kağıdı içerisinde, kim tarafından bırakıldığı bilinmeyen bir adet merminin bulunduğu somut olayda, mahkeme, özel işaretlerle tehdit suçunun oluşmadığına hükmederek sanığın tehdit suçundan beraat etmesine karar verir. Ancak, Yargıtay, bu kararı yetersiz gerekçe olarak değerlendirir ve özel işaretlerle tehdit suçunun oluştuğunu gözetmeyen mahkeme kararını bozar.

 

16. Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşlenen Tehdit Suçuna Örnekler

 

  • Sanığın abileriyle birlikte okula gelerek okul müdürünü tehdit etmesi,
  • Eşini komşusu olan diğer sanık ile birlikte hastaneye götürdükleri, acil serviste hasta ile yeteri kadar ilgilenilmemesine kızan sanıkların, sağlık personeli olan katılanları birlikte tehdit edip hakaret etmeleri şeklinde kabul edilen olayda…,

 

17. Var Olan veya Var Sayılan Suç Örgütlerinin Oluşturdukları Korkutucu Güçten Yararlanılarak İşlenen Bir Tehdit Suçuna Örnekler

 

"Siz müdürlüğünüzde çalışan PKK’lı işçilere kötü davranıyormuşsunuz, haksızlık ediyormuşsunuz, PKK’ya kötü davranamazsınız, seni de masanı da yok ederiz" (Yargıtay 4. Ceza Dairesi-K.2014/23991)

 

18. Doğrudan Tehdit ve Gıyapta Tehdit Nedir?

 

Tehdit suçu, hukuki açıdan iki şekilde işlenebilir: doğrudan tehdit ve gıyapta tehdit. Bu iki şekil arasındaki farklar ve örneklerle açıklamalar aşağıda sunulmuştur.

1. Doğrudan Tehdit Suçu: Doğrudan tehdit suçunda, tehdit içeren sözler doğrudan mağdura karşı söylenerek suç işlenir. Bu tür tehditler, yüz yüze yapılabileceği gibi telefon, yazılı mesajlar, sosyal medya platformları gibi iletişim araçlarıyla da gerçekleştirilebilir. Örneğin, bir kişi telefonla arayarak "başınıza gelecekleri göreceksiniz" şeklinde tehdit ederse, bu doğrudan tehdit suçu oluşturur.

2. Gıyapta Tehdit Suçu: Gıyapta tehdit suçunda ise, tehdit içeren sözler mağdura doğrudan değil, mağdurun gıyabında bir kişiye iletilir. Bu durumda, failin iletme kastı taşıması önemlidir. Örneğin, bir grup kişi mağdurun kardeşine, "Abinin son günleri, onu yarın öldüreceğim" şeklinde tehdit içeren sözler söylerse, bu gıyapta tehdit suçu olarak değerlendirilir.

Gıyapta tehdit suçu işlenmesi durumunda, tehdit içeren sözlerin mağdura iletme ihtimali gözetilir. Eğer failin iletme kastı yoksa veya tehdit içeren sözler mağdura iletilmemişse, tehdit suçu oluşmaz.

Her iki şekilde de tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesi gereğince cezalandırılır.

 

19. Silahla Tehdit Suçunun Gıyapta İşlenmesi

 

Silahla tehdit suçu, mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen tehditlerde özellikle dikkate alınması gereken bir konudur. Bu suç, mağdurun sürekli kullandığı eşyalara silahın zarar verilmesi veya silahın etkisini hissettirecek şekilde kullanılmasıyla oluşur. Örneğin, bir kimsenin kahveye giderek silahını havaya kaldırıp "Ahmet'i yarın öldüreceğim" demesi doğrudan tehdit suçu oluşturur ve TCK'nın 106/1-1. cümlesi gereğince cezalandırılır.

Ancak aynı kişinin, mağdurun yokluğunda kahvenin önünde bulunan mağdurun arabasına ateş ederek aynı tehdidi içeren sözleri söylemesi, silahla tehdit suçunun oluşmasına neden olur (TCK 106/2-a). Bu durumda, silahın kullanımıyla birlikte mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen tehdit, suçun nitelikli hallerinden birini oluşturur ve daha ağır cezai yaptırımlara tabi tutulur.

 

20. Kavga Sırasında Söylenen Sözler Tehdit Suçunu Oluşturur Mu?

 

Kavga sırasında söylenen sözlerin, olayın ruh halinden kaynaklanan ani tepkiler olduğu ve dolayısıyla suç kastını ortadan kaldırmadığı vurgulanmalıdır. Kavga ve tartışma anında söylenen sözler genellikle duygusal yüklü ve kontrolsüz olabilir. Ancak bu durum, kişinin yasal sorumluluğundan muaf tutulmasını gerektirmez.

Kavga veya tartışma sırasında yaşanan haksız tahrik durumu, failin suç işlemesinde kusurunun azalmasına neden olabilir ve dolayısıyla cezanın indirilmesine yol açabilir. Ancak bu durum, failin önceden kastını ortadan kaldırmaz veya suçun oluşumunu engellemez. Haksız tahrik, failin kusurunu değerlendirirken dikkate alınabilir ancak suçun işlenmesini haklı çıkaran bir gerekçe olarak kabul edilemez.

Sonuç olarak, kavga sırasında söylenen sözlerin, suç kastını ortadan kaldırmadığı ve failin yasal sorumluluğunu devam ettirdiği vurgulanmalıdır. Haksız tahrik durumu, kusurun azalması ve cezanın indirilmesi gibi etkileri olabilir, ancak suçun işlenmesini tamamen haklı çıkaran bir durum değildir.

 

21. Şartlı Olarak Söylenen Sözler Tehdit Suçunu Oluşturur Mu?

 

Şartlı tehdit suçu, tehdidin bir şarta bağlı olarak gerçekleştirilmesi durumunu ifade eder. Bu durumda, failin tehdidin gerçekleşmesi için belirli bir şarta etki edebilecek bir güce veya yetkiye sahip olması gerekir. Eğer failin şartın gerçekleşmesi konusunda hiçbir etkisi veya yetkisi yoksa, tehdit suçu oluşmaz.

Örneğin, "Eğer borcumu ödemezsen, seni işten atarım" şeklindeki bir tehdit durumunda, tehdidi yapan kişinin işten atmaya yetkisi veya etkisi varsa, yani işveren ise, şartlı tehdit suçu oluşabilir. Ancak eğer tehdidi yapan kişi işveren değilse ve işten atmaya dair hiçbir yetkisi yoksa, tehdit suçu oluşmaz.

Şartlı tehdit suçu, failin şartın gerçekleşmesini sağlayacak güce veya yetkiye sahip olmasına dayanır. Eğer failin bu güce veya yetkiye sahip olmadığı kanıtlanırsa, tehdit suçu oluşmaz. Dolayısıyla, şartlı tehdit suçu oluşabilmesi için, failin şartın gerçekleşmesini sağlama konusunda kudreti olmalıdır.

 

22. Tehdit Suçunda Şikayet Süresi-Dava Zamanaşımı-Görevli Mahkeme

 

Malvarlığına yönelik basit tehdit suçu: Bu tür tehdit suçlarında, mağdurun malvarlığına zarar verme tehdidi söz konusudur. Şikayete tabi olduğu için, mağdurun bu suçtan şikayetçi olması gerekir. Şikayet süresi, mağdurun fiili ve faili öğrenmesinden itibaren başlar ve 6 aydır.

Diğer nitelikli tehdit suçları: Yaşam hakkına, vücut veya cinsel dokunulmazlığa yönelik tehdit suçlarının ve diğer nitelikli hallerinin takibi şikayete bağlı değildir. Bu suçlar için şikayet hakkı yoktur ve dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Tehdit suçunun temel şekli, TCK md. 106/1'de düzenlenmiştir ve taraflar arasında uzlaştırma prosedürünün uygulanmasını gerektiren suçlar arasındadır. Bu nedenle, uzlaşma prosedürü öncelikle uygulanır ve eğer uzlaşma sağlanamazsa soruşturma veya yargılama devam eder.

 

23. Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenen Tehdit Suçu

 

Sağlık çalışanlarını tehdit suçundan korumak amacıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen cezalar, sağlık hizmetlerinde görev yapan kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan sağlık personeline karşı işlenen suçlarda yarı oranında arttırılmaktadır. Bu düzenleme, sağlık çalışanlarının mesleklerini yaparken karşılaştıkları tehditlerin caydırıcılığını artırmayı ve onları korumayı amaçlamaktadır.

Sağlık personeli, doktor, hemşire, ebe gibi sağlık meslek mensuplarını içerirken, yardımcı sağlık personeli ise hasta bakıcı, acil bakım teknikeri, ambulans teknikeri gibi sağlık hizmetlerinde yardımcı rolde olan kişileri kapsar.

Bu düzenlemeye göre, tehdit suçu işleyenlerin cezaları, o suçu sağlık personeline karşı işledikleri durumlarda yarı oranında artırılmaktadır. Bu artırım, suçun caydırıcılığını artırarak sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamayı ve çalışma ortamlarını korumayı amaçlamaktadır. Bu sayede, sağlık personelinin mesleklerini güvenli bir şekilde icra etmeleri teşvik edilirken, onları tehdit edenlerin daha ciddi sonuçlarla karşılaşması sağlanmaktadır.