Yapı Tatil Tutanağı ve Yıkım Kararlarına Karşı Açılabilecek Davalar

 

 

Yapı Tatil Tutanağı ve Yıkım Kararı Nedir?

 

Ülkemizde kentleşme hızının artması ve şehirlerdeki nüfus yoğunluğunun getirdiği sorunlar, imar mevzuatının etkin bir şekilde uygulanmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda, yapı tatil zaptı ve yıkım kararı gibi kavramlar, mevcut yapı stokunun düzenlenmesi ve çevre düzeni açısından önem arz etmektedir.

 

Yapı Tatil Tutanağı Nedir?

 

Yapı tatil tutanağı, imar mevzuatına aykırı olarak yapılmış veya ruhsatsız bir şekilde yapılmış olan yapıların kullanımını durdurmak amacıyla alınan bir idari tedbirdir. Yapı tatil zaptı, belediyeler veya ilgili kamu kurumları tarafından ilan edilir ve söz konusu yapıların kullanımına geçici bir süreliğine son verilmesini sağlar.

Yapı tatil zaptı kararı alınabilmesi için yapıda aşağıdaki durumların tespit edilmiş olması gerekmektedir:

  • Ruhsatsız yapı: Yapının ruhsatı olmaması veya ruhsatın mevzuata aykırı bir şekilde alınmış olması durumunda yapı tatil zaptı kararı alınabilir.

  • İmar mevzuatına aykırı yapı: Yapının imar planına veya imar mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş olması durumunda yapı tatil zaptı uygulanabilir.

  • Çevre düzenine aykırı yapı: Çevre düzeni ve kamu düzeni açısından tehlike oluşturan veya çevreyle uyumsuz olan yapılar için yapı tatil zaptı kararı alınabilir.

Yapı tatil zaptı kararı ile yapı sahibi, söz konusu yapıyı kullanamaz hale gelir ve bu süreçte gerekli düzeltme veya yıkım işlemlerini yapması istenir.

 

Yıkım Kararı Nedir?

 

Yıkım kararı ise, genellikle yapı tatil zaptı kararının uygulanmasından sonra gelir. Yapı tatil zaptı uygulanan bir yapı sahibi, belirli bir süre içerisinde yapının imar mevzuatına uygun hale getirilmesi veya yıkılması gerektiği konusunda bilgilendirilir. Bu süreçte yapı sahibi gerekli düzenlemeleri yapmaz veya yıkım işlemlerini gerçekleştirmezse, belediye veya ilgili kamu kurumu tarafından yıkım kararı alınabilir.

Yıkım kararı, yapı sahibine belirli bir süre tanıyarak yapıyı yıkması için bir fırsat verir. Bu süre zarfında yapı sahibi gerekli düzenlemeleri yaparak yıkımı kendisi gerçekleştirebileceği gibi, yıkımı ilgili kurum da gerçekleştirebilir.

Yapı tatil zaptı ve yıkım kararı, imar mevzuatının etkin bir şekilde uygulanması ve çevre düzeninin korunması açısından önemli idari kararlardır. Bu kararlar, imar mevzuatına uymayan yapıların düzeltilmesi veya yıkılması için alınan tedbirlerdir. Bu süreçler genellikle yapı sahipleri için maddi ve manevi açıdan zorlayıcı olabilirken, şehir düzeni ve çevre sağlığı açısından önemli adımlardır.
Belediyelerin en temel görevlerinden biri, belediye sınırları içerisinde yapılan yapıların denetlenmesi ve bu yapıların imar planına veya inşaat ruhsatına uygun olup olmadığının kontrol edilmesidir. İmar planına veya ruhsata aykırı olarak yapılan yapıların durdurularak yıkılması da belediyelerin sorumluluk alanına girmektedir. İnşaat durdurma ve yıkım işlemleri hakkında karar alma yetkisi de belediyelere aittir.

İdareler, yapıların ruhsat alınarak ve ruhsat ve eklerine uygun olarak yapımını denetlemek zorundadır. Bu denetimin önemli nedenlerinden biri, imar planına veya ruhsata aykırı olarak yapılan yapıların kendiliğinden veya deprem gibi doğal afetler sonucu yıkılması durumunda ortaya çıkabilecek zararlardır. Bu zararlar neticesinde idareler, diğer sorumlularla birlikte müteselsilen sorumlu tutulabilirler. Yani, idarelerin bu tür yapıların denetimini yapmamaları veya uygun önlemleri almamaları durumunda ortaya çıkan zararların tazmininde sorumlulukları olabilir.

Belediye tarafından verilen yıkım kararlarının hukuka uygun olabilmesi için idari işlemin temel unsurlarından olan yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden hukuka uygun olması gerekmektedir. Yani:

Yetki: Yıkım kararını veren belediyenin bu konuda yetkili olması gerekmektedir. Belediyenin mevzuata uygun bir şekilde bu kararı alma yetkisi olmalıdır.

Şekil: İdari işlemlerin belirlenen şekil kurallarına uygun olarak yapılması gerekmektedir. Yıkım kararının ilgililere tebliği ve ilanı gibi süreçlerin yasalara uygun olarak gerçekleştirilmesi önemlidir.

Sebep: Yıkım kararının dayandığı sebep, yani yapılan işlemin nedeni açıkça belirtilmelidir. İmar planına veya ruhsata aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı alınmış olmalıdır.

Konu: Yıkılacak yapının açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Hangi yapı veya yapıların yıkılacağı net bir şekilde ortaya konmalıdır.

Amaç: Yıkım kararının amacı da açıkça belirtilmelidir. Genellikle imar düzeninin sağlanması, çevre düzeninin korunması gibi amaçlar belirtilir.

Bu unsurlardan herhangi birinin eksik veya hatalı olması durumunda yıkım kararı hukuka aykırı kabul edilebilir. Bu durumda, yıkım kararıyla ilgili olarak idare mahkemesine iptal davası açılması gerekebilir. İptal davası, yıkım kararının hukuka uygunluğunun mahkeme tarafından incelenmesini ve gerektiğinde kararın iptal edilmesini sağlar. Bu sayede vatandaşlar, kendilerine verilen yıkım kararlarına karşı hukuki olarak haklarını arayabilirler.

Yapı tatil zaptı ve yıkım kararına karşı yapılan itiraz ve iptal davası süreci, idarenin fiil ve eylemlerinden kaynaklanması ve bu işlemlerin idare tarafından tesis edilmiş olması gerekçeleriyle idare mahkemesinde yürütülen bir idari dava sürecidir. Özellikle yıkım kararı, idarenin kolluk eliyle kullandığı, kesin ve icrai bir özellik taşıdığı için idari işlem niteliğindedir. Bu nedenle yıkım kararına karşı dava açmak için idari yargı mercilerine başvurulur.

Yıkım kararı, idarenin belirli bir yapının yıkılmasını emrettiği kesin ve icra edilebilir nitelikte bir karardır. Bu karar, idarenin yetkili organı tarafından verilir ve uygulanması için kolluk kuvvetlerine talimat verilir. Bu durumda yıkım kararı, idari işlem niteliğindedir ve bu işlem idare mahkemesinde incelenebilir.

Sonuç olarak, yıkım kararına karşı yapılan itiraz ve iptal davası süreci, idarenin kesin ve icra edilebilir nitelikteki yıkım kararının idari işlem niteliğinde olması nedeniyle idari yargı mercilerinde yürütülen bir süreçtir. Bu süreçte yıkım kararının hukuka uygunluğu, idari işlemin unsurları ve yasalara uygunluğu açısından dikkate alınır ve mahkeme kararıyla yıkım kararı iptal edilebilir veya geçersiz kılınabilir.

Yıkım İşlemlerinin Aşamaları

Ayrıntılı Tespit Tutanağının Düzenlenmesi: Belediye ekipleri, imar planına veya inşaat ruhsatına aykırı olduğu tespit edilen yapı için ayrıntılı bir tespit tutanağı düzenler. Bu tutanakta yapılan tespitler detaylı olarak yer alır.

İnşaatın Tutanakla Durdurulması: Tespit tutanağına dayanarak, yapılan inşaatın durdurulması için ekipler tarafından inşaat sahasına gidiş ve yapılan işlemlerin durdurulması sağlanır.

Yapıların Mühürlenmesi: İnşaat durdurulduktan sonra yapılar, belediye ekipleri tarafından mühürlenir. Bu mühürler, yapının kullanılmamasını ve müdahale edilmemesini sağlar.

Tutanak Nüshasının Muhtara Bırakılması: Tespit tutanağının bir nüshası genellikle muhtarlık veya ilgili diğer yerel yönetim birimlerine bırakılır. Bu, yapılan işlemlerin kayıt altına alınmasını ve ilgili yerel yönetimlerin bilgilendirilmesini sağlar.

Yapının Ruhsata Bağlanıp Bağlanamayacağının Değerlendirilmesi: Yapının durumu, ruhsata bağlanıp bağlanamayacağı değerlendirilir. Eğer ruhsata bağlanması mümkün değilse, encümen tarafından yıkım kararı alınabilir.

Ruhsata Bağlanması Mümkün Değilse Encümenin Yıkım Kararı Alması: Ruhsata bağlanması mümkün olmayan durumlarda veya aykırılıkların giderilemeyeceği durumlarda belediye encümeni yıkım kararı alabilir.

Ruhsata Bağlanması Mümkün İse Süre Verilmesi: Eğer ruhsata bağlanması mümkün görünüyorsa, yapının sahibine belirli bir süre verilerek ruhsat alması veya aykırılıkları gidermesi istenebilir. Bu süre genellikle bir ay gibi belirlenir.

Ruhsat Alınırsa veya Aykırılıklar Giderilirse İnşaata Devam İzni: Eğer yapı sahibi verilen sürede ruhsat alır veya aykırılıkları giderirse, inşaata devam etmesine izin verilir.

Ruhsat Alınmaz veya Aykırılıklar Giderilmezse Ruhsatın İptal Edilmesi ve Yıkım Kararı: Eğer belirlenen sürede ruhsat alınmaz veya aykırılıklar giderilmezse, belediye encümeni ruhsatın iptal edilmesine ve yıkım kararı alınmasına karar verebilir.

Yıkım Kararının Tebliğ Edilmesi: Yıkım kararı, yapı sahibine veya ilgili kişilere tebliğ edilir. Bu tebligat işlemi yasal prosedürlere uygun şekilde yapılır ve kararın alınmasından sonra belirli bir süre içinde yapının yıkılması gerektiği bildirilir.

Yıkım Kararının Kesinleşmesi ve Yıkımın Gerçekleştirilmesi: Eğer yapı sahibi veya ilgili kişiler yıkım kararına karşı bir itirazda bulunmaz ve süreç yasal prosedürlere uygun şekilde işlerse, yıkım kararı kesinleşir ve belediye ekipleri tarafından yapı yıkımı gerçekleştirilir.

Bu aşamalar genel olarak yıkım işlemlerinin nasıl ilerlediğini göstermektedir. Ancak her durumda, yerel yönetimlerin ve ilgili mevzuatın belirlediği prosedürler takip edilir ve yasalara uygun hareket edilir. Yıkım kararına karşı itiraz ve iptal davası gibi hukuki süreçler de yasal prosedürlere uygun olarak yürütülür.

İnşaat Durdurma Ve Yıkım İşlemlerinde Hukuka Aykırılık Nedenleri

İşlemin Yetkisiz Kamu İdaresi veya Organı Tarafından Yapılması: İnşaat durdurma veya yıkım kararı, yetkili olmayan bir kamu idaresi veya organı tarafından alınmışsa bu hukuka aykırılık oluşturabilir. İşlem, ilgili belediye veya ilgili kamu kurumu tarafından yetki verilen organlar tarafından alınmalıdır.

Yapı Durdurma Tutanağının Yetkili Personel Tarafından Düzenlenmemesi: İnşaat durdurma tutanağı, yetkili olmayan veya yetkisiz personel tarafından düzenlenmişse bu da hukuka aykırılık olabilir. Bu tür tutanaklar, genellikle belediye veya ilgili kamu kurumunun yetkili personeli tarafından düzenlenmelidir.

Ruhsat Almadan veya Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapı Yapmak: İnşaatın ruhsat alınmadan veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılması durumunda, yapılan işlem sebep yönünden hukuka aykırılık oluşturur.

Yapı Durdurma veya Tespit Tutanağı Düzenlenmeden Yıkım Kararı Alınması: Yapı durdurma veya tespit tutanağı düzenlenmeden direkt olarak yıkım kararı alınması, prosedürel olarak hukuka aykırı olabilir.

İnşaatın Durdurulma Nedeninin Tutanağa Açıkça Belirtilmemesi: İnşaatın neden durdurulduğu, tespit edilen aykırılıkların açıkça belirtilmediği durumlarda işlem hukuka aykırı olabilir.

Durdurma Tutanağının Yapıya Asılmaması: Durdurma tutanağı, yapıya asılmadığı veya ilgili kişiye ulaştırılmadığı durumlarda işlem hukuka aykırı olabilir.

Kısmen Aykırı Yapının Tamamının Durdurulması ve Mühürlenmesi: Eğer sadece belirli bir kısmı aykırı olan yapıda tamamının durdurulması ve mühürlenmesi durumu hukuka aykırı olabilir.

Yapının Ruhsatlandırılmaması veya Yıkılmaması Durumunda İdarece Gerçekleştirilecek Yıkımın Masraflarının Yüzde Yirmi Fazlasıyla Tahsil Edileceğine Dair Bildirimde Bulunulması: Bu tür bir bildirimde bulunulması, yasal prosedürlere uygun değilse hukuka aykırılık oluşturabilir.

Ruhsat Alınması İçin Uygun Süre Verilmemesi: İnşaat sahibine ruhsat alması için gerekli sürenin verilmemesi veya yeterli süre tanınmaması hukuka aykırılık olabilir.

Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapıda Ruhsat veya Yapı Kullanma İzni İptal Edilmeden Yıkım Kararı Alınması: Ruhsat veya yapı kullanma izni iptal edilmeden yapılan yıkım kararı da hukuka aykırı olabilir.

Encümen Kararı Alınmaması veya Kararda İşlem Dayanağının Gösterilmemesi: Yıkım kararı için gereken encümen kararının alınmaması veya alınan kararda işlem dayanağının yeterince gösterilmemesi hukuka aykırılık teşkil edebilir.

Bu nedenlerden herhangi biri veya birkaçı, yıkım kararının hukuka aykırı olmasına ve bu durumda yapı sahibinin yıkım kararına karşı hukuki olarak itiraz etme hakkına sahip olmasına yol açabilir. Hukuka aykırılık durumunda, yapı sahipleri genellikle idare mahkemesinde iptal davası açarak kararın hukuka uygunluğunu sorgulayabilirler.

İnşaat Durdurma ve Yıkım İşlemlerine Karşı Açılacak İptal Davası

Belediyelerin, imar planına veya inşaat ruhsatına aykırı yapılan inşaatları denetleyerek gerekli işlemleri yapması, kentlerin düzenli ve güvenli bir yapılaşma sürecine katkı sağlar. Ancak, bazen yapı sahipleri veya diğer ilgili kişiler, belediyelerin durdurma ve yıkım kararlarına itiraz etmek veya bu kararları iptal etmek için yasal haklara sahip olabilirler. İşte bu durumda, idari yargıda açılacak iptal davaları önem kazanır.

Görev ve Yetki: İnşaat durdurma ve yıkım işlemleri, idari işlemler olduğundan dolayı idari yargı mercilerinde açılacak davalarla çözümlenir. İdari Yargılama Usul Kanunu'na göre, taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanması ve bu mevzuata bağlı haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesidir.

İdari Merci Tecavüzü: Encümene itiraz etmek zorunlu değildir. Yıkım işlemine karşı doğrudan dava açılabilir, çünkü yıkım kararı bir idari işlemdir ve bu işleme karşı idari yargıda dava açılabilir. Ayrıca, yapı sahibi olmayan kişilerin de (örneğin kiracılar) yıkım işlemine karşı dava açma ehliyeti vardır.

Kesin ve Yürütülmesi Gereken Bir İşlem Olup Olmadığı: Yıkım işlemlerine karşı açılacak davada, işlemin hukuka uygunluğu veya hukuka aykırılığı incelenir.

Örnek olarak:

  • Ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıların yıkılması gerektiği yönündeki belediye başkanlığı bildirimi,

  • Yapı durdurma tutanağı,

  • Encümen kararları gibi belgeler dava açılırken delil olarak sunulabilir.

Süre : Yıkım kararına karşı dava açma süresi, tebliğ tarihinden itibaren 60 gündür. Özel bir hüküm olmadığı için bu süre 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre işlem yapılmasını engelleyen durumlar için de geçerlidir. Süreç, örneğin yapının mühürlenmesi ve durdurulması için yapı sahibine tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar.

Husumet: İptal davalarında husumet belediye başkanlığına veya il özel idaresini temsilen valiliğe yöneltilmelidir, çünkü yıkım işlemleri belediye veya il encümeni tarafından onaylanır.

Yürütmenin Durdurulması: İnşaat durdurma veya yıkım işlemine karşı dava açılması durumunda, yürütmeyi durdurma kararı istenebilir. Bu durumda yapının durdurulmasına ilişkin işlem yürürlükten kalkar.

İnşaat durdurma ve yıkım işlemlerine karşı açılacak iptal davaları, hukuki süreçlerin adil ve doğru şekilde işlemesini sağlamak adına önemlidir. Yıkım kararına karşı hukuki mücadelede bulunacak kişilerin, bu süreçlerde avukat desteği alması ve yerel yasal düzenlemeleri incelemesi önemlidir. Bu sayede, yapı sahipleri veya diğer ilgili kişiler, yıkım kararlarına karşı yasal haklarını koruyabilir ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunabilirler.

 

Yıkım Yetkisi ve Yıkım Kararı

 

Yıkım yetkisi ve yıkım kararı, Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenmiş olan temel haklardan biri olan "mülkiyet hakkı" ile ilgilidir ve bu hakka sınırlandırma getiren bir idari işlem olarak karşımıza çıkar. Yıkım kararı, idarenin kamu gücünü en yoğun ve etkili biçimde kullandığı durumlardan biridir. Amacı, hukuka aykırı şekilde inşa edilen veya değiştirilmek istenen bir yapının hukuka uygun hale getirilmesi olsa da bu karar, ilgilisinin rızası dışında uygulanacak kesin ve uygulanabilir bir idari işlem olarak öne çıkar.

Mülkiyet hakkı, Anayasa tarafından güvence altına alınmış temel bir hak ve özgürlüktür. Ancak, bu hak, genel kamu yararı ve çevrenin korunması gibi amaçlarla sınırlanabilir. İnşaat ruhsatına ve imar planına uygun olmayan yapılar, çevresel ve kamusal güvenlik riskleri taşıdığı için bu sınırlamalara tabi tutulabilirler.

İdarenin yıkım yetkisi, bu tür hukuka aykırı yapıların düzeltilmesi veya kaldırılması için kullanılan bir tedbirdir. Belediyeler, imar planına veya inşaat ruhsatına aykırı yapıların tespiti ve bu yapıların düzeltilmesi için gerekli işlemleri yapma yetkisine sahiptirler. Bu çerçevede, belediyeler yıkım kararı alabilirler ve bu kararları uygulamak için gerekli tedbirleri alabilirler.

Yıkım kararı, idarenin yasal düzenlemeler çerçevesinde aldığı ve uygulamaya koymaya yetkili olduğu bir karardır. Ancak, bu kararların alınması ve uygulanması sürecinde belirli prosedürlerin ve hukuki ilkelerin takip edilmesi önemlidir. Örneğin, yapı sahibinin savunma hakkının korunması, yeterli gerekçelerin bulunması, kararın dayanağının açıkça belirtilmesi gibi hususlar önem taşır.

Yıkım yetkisi ve yıkım kararı, mülkiyet hakkının sınırlanmasıyla ilgili önemli bir idari tedbirdir. Bu tedbirler, genel kamu yararı ve çevrenin korunması gibi amaçlarla kullanılır. Ancak, bu kararların alınması ve uygulanması sürecinde yasal prosedürlerin doğru bir şekilde işletilmesi ve ilgili hakların korunması büyük önem taşır.

Yıkım kararı, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesinde belirtilen prosedürlere uygun olarak verilir. Bu maddeye göre, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar için belirlenen süreç şu adımları içerir:

İnşaat Durumunun Tespiti ve Durdurma: İlgili idare, ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılan yapıyı tespit ettikten sonra inşaatı derhal durdurur ve yapının mühürlenmesini sağlar.

Yapı Sahibine Tebligat: Yapının ruhsata aykırı olduğuna dair bilgi, tapu kayıtlarının beyanlar hanesine kaydedilmek üzere ilgili idarece tapu dairesine yazılı olarak bildirilir. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılması ve yapı sahibine tebliğ edilmesiyle gerçekleşir. Tebligatın bir nüshası muhtara bırakılır ve bir nüshası Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne gönderilir.

Yapının Düzeltilmesi veya Ruhsat Alınması: Yapı sahibi, tebligattan itibaren en geç bir ay içinde yapısını ruhsata uygun hale getirmek veya ruhsat almak için belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını talep eder.

Ruhsata Uygunluk İncelemesi ve Yapının Durumu: Ruhsata aykırılığı giderilen veya ruhsat alınan yapı, inceleme sonucunda uygun bulunursa mühür kaldırılır ve inşaata devam izni verilir.

Ruhsata Uygunluk Sağlanamazsa: Eğer yapının ruhsata uygun hale getirilemeyeceği veya ruhsat alınamayacağı tespit edilirse, ruhsat iptal edilir. Ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararı ile yıktırılır. Bu durumda yıkım masrafları yapı sahibinden tahsil edilir.

Yıkım Maliyetleri ve Tahsilat: Yıkım maliyetleri, yapı sahibinden tahsil edilir. Tahsil edilemeyen tutarlar, ilgili idarenin döner sermaye işletmesi gelirlerinden veya Bakanlıkça belirlenen diğer kaynaklardan karşılanır.

Ruhsat İptali ve Mevzuata Aykırı İmalatlar: İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada belirtilen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında yasal prosedürler uygulanır.

Bu süreçler, yıkım kararlarının hukuka uygun ve adil bir şekilde verilmesini sağlar. İnşaatı durdurulan veya yıkım kararı verilen yapı sahipleri, bu süreçler çerçevesinde haklarını koruyabilir ve gerekli adımları atabilirler. Bu şekilde, kentlerin düzenli ve güvenli bir yapılaşma süreci desteklenmiş olur.

 

Yıkım Kararlarında Yetkili Makamlar

 

Yıkım kararlarında yetkili makamlar/merciler, yapının bulunduğu yere göre değişiklik gösterir. Belediyelere bağlı bölgelerde eksikliği giderilmemiş yapıya ilişkin yıkım kararını alırken kamu gücünü belediye encümeni kullanırken, valiliğe bağlı yerlerde ise bu yetki il idaresi tarafından kullanılır. Kolluk kuvvetleri marifetiyle gerçekleştirilen bu yıkıma ait tüm masraflar, eksikliğin giderilmesi için süre verilen ilgiliden tahsil edilir.

İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre yıkım kararlarında yetkili makamlar/merciler arasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da yer alır. Madde şöyle der:

"Yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde yapı sahibi tarafından yapının ruhsata uygun hale getirilmediğinin veya ruhsat alınmadığının ilgili idaresince tespit edilmesine rağmen iki ay içinde hakkında yıkım kararı alınmayan yapılar ile hakkında yıkım kararı alınmış olmasına rağmen altı ay içinde ilgili idaresince yıkılmayan yapılar, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanmak üzere Bakanlıkça yıkılabilir veya yıktırılabilir."

Bu hüküm, yapının ruhsatsız veya ruhsata aykırı olduğunun tespit edilmesi halinde, ilgili idare tarafından yapı sahibine uygun süre verilmesine rağmen düzeltilmemesi veya yıkım kararına rağmen yıkımın gerçekleştirilmemesi durumunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bu işlemi yapabileceğini belirtir. Bu çerçevede, Bakanlık yıkımı gerçekleştirebilir veya gerçekleştirecek kişilere bu işlemi yaptırabilir ve yıkım maliyetlerini döner sermaye işletmesi gelirlerinden tahsil edebilir. Bu düzenleme, yapıların ruhsatsız veya ruhsata aykırı olmaları halinde etkili bir müdahale ve düzenlemenin sağlanmasını amaçlar.

 

Yıkım Kararlarına Karşı İtiraz Yolu ve İptal Davası

 

Yıkım kararları, yapı tatil tutanağına dayalı olarak ruhsata uygun hale getirilmediği durumlarda belediye encümeni veya il idare kurulu tarafından onaylanmak suretiyle ve kolluk kuvvetlerince uygulanır. Ancak bu kararın, belediye encümeni veya il idare kurulunca değil de başka bir kurum tarafından verilmesi hukuka aykırı olabilir ve bu durumda yıkım kararı iptal davasına konu edilebilir. Yıkım kararlarına karşı itiraz yolu ve iptal davası yetki ve usulde paralellik ilkesine göre, kararı vermeye yetkili kuruma karşı kullanılmalıdır. İdari dava açma süresi İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca kararın ilgililere tebliğinden itibaren 60 gündür.

Usulüne uygun verilmiş bir yıkım kararı aşağıdaki özellikleri içermelidir:

  • Yıkım kararı bir "yapı" hakkında verilmiş olmalıdır. Yapı, İmar Kanunu'nun 5. maddesinde "karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir" şeklinde açıklanmıştır. İmar Affı Kanunu'nun 4. maddesine göre ise "temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak şartıyla inşaatına başlanmış olanlar" ibaresi de eklenmiştir. Bu tanıma binalar, köprüler, tüneller, rıhtımlar, yollar, telgraf hatları, telefon hatları, kanalizasyon hatları, elektrik tesisleri, havagazı ve doğalgaz tesisleri gibi yer altı ve yer üstü tesisleri de ilave edilmiş ve denetim sahası genişletilmiştir.

  • Yapının İmar Kanunu'nun 32. maddesinde belirtilen usulsüzlüklere veya eksikliklere sahip olması gerekmektedir.

  • Eksikliklerin giderilmesi için idarenin verdiği ve en fazla bir ay olarak belirlenen sürenin dolmuş olması gerekmektedir.

  • Yıkım kararını vermeye yetkili belediye encümeni veya il idare kurulu usulüne uygun şekilde toplanarak kararı almış olmalıdır.

  • Yıkım kararına dayanak teşkil eden ruhsata aykırılıkların detayları kararda açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, yapının mevcut durumu, krokisi ve yüzölçümü gibi bilgiler tutanakta detaylı bir şekilde yer almalıdır.

Yıkım kararlarına karşı itiraz yolu ve iptal davası, yukarıda belirtilen özelliklere sahip olmaksızın alınan yıkım kararlarına karşı izlenebilecek yoldur. Bu yolla iptal davası açma yetkisi olanlardan biri de yapıda kiracı olarak bulunan kişidir. Bu durumda, yapı sahibi veya kiracılar, usulsüzlük veya hukuka aykırılık tespit etmeleri durumunda yıkım kararını mahkemeye taşıyabilirler.