KAPAT
İcra ve İflas Hukuku | Hikmet Şengül Hukuk Bürosu

İİKK m.69/2 uyarınca, borçlunun, icra mahkemesince verilen itirazın geçici kaldırılması kararı üzerine borçtan kurtulma davası açabileceği kabul edilmiştir. İtirazın geçici kaldırılması kararı, itirazın kesin kaldırılması kararının sonuçlarını doğurmaz. Diğer bir ifadeyle, itirazın geçici kaldırılması kararı, alacaklıya geçici haciz talep etme yetkisi verir. Dolayısıyla, itirazın geçici kaldırılması kararının ve geçici haczin kesinleşmesine engel olmak için borçlunun açabileceği dava, borçtan kurtulma davasıdır. Borçtan kurtulma davası esas itibariyle, icra hukukuna özgü bir tür menfi tespit davasıdır.

Fakat borçtan kurtulma davasının menfi tespit davasına göre birtakım farkları bulunmaktadır. Öncelikle, borçtan kurtulma davası, itirazın geçici kaldırılması kararının verilmesi üzerine açılabilir. Dolayısıyla, geçerli bir icra takibinin varlığını gerektirir. Buna göre, mevcut icra takibinin dayanağı bir adi senet olmalıdır. Ayrıca borçlunun, adi senet altındaki imzaya itiraz etmesi ve bu itiraz üzerine icra mahkemesi tarafından itirazın geçici kaldırılmasına karar verilmelidir. İkinci olarak, dava, yedi günlük hak düşürücü sürede açılmalıdır. Üçüncüsü ise borçtan kurtulma davasında teminatla ilgili olarak özel bir dava şartı kabul edilmiştir. Söz konusu koşullar oluşmadan açılmış olan borçtan kurtulma davasının reddedilmesi gerekir. 

Alacaklının elinde ilam yahut ilam niteliğinde bir belge bulundurmadan ilamsız icra prosedüründe takip başlatabilmesi ilk etapta alacaklıya avantaj sağlıyor gibi gözükse de yapılan kanuni düzenlemeler ile bunun önüne geçilmiş ve borçluya da ödeme emrine itiraz, şikâyet, menfi tespit davası, borçtan kurtulma davası gibi imkânlar sağlanmıştır. İşte borçlunun bu imkânları kullanarak ödeme emrine itiraz etmesi durumunda yine kanun koyucunun alacaklı ve borçlu arasındaki dengeyi sağlamak adına alacaklıya itiraz ile duran takibe devam etme imkânı tanımıştır. Alacaklının duran takip karşısında; itirazın iptali davası açmak, itirazın kesin kaldırılması ya da itirazın geçici kaldırılmasını talep etmesi mümkündür. Alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebinde bulunmasının en önemli sonucu ise borçluya tanınmış olan borçtan kurtulma davası açma imkânıdır. Borçtan kurtulma davası, İcra ve İflas Kanunu’nun 69. maddesinde düzenlenmektedir.

Ülkemizde kambiyo senetleri poliçe, bono ve çekten oluşmaktadır. Ancak poliçenin kullanımı hemen hemen uygulama hiç görülmemektedir. Bu nedenle bu yazımızda daha çok bono ve çek üzerinde duracağız. Kambiyo senetleri hukuki niteliği itibariyle kurucu senetlerdir. Bu nedenle senette yer alan hak ve borçlar ilk senedin düzenlenmesiyle doğmaktadır.

ARA
WHATSAPP