“Terekenin Tespiti Davası”, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 589. maddesi ile düzenlenmiştir:
Türk Medeni Kanunu Madde 589 - "Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.
Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hâllerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir.
Önlemlerle ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; önleme hâkimin re'sen karar verdiği hâllerde Devlet tarafından karşılanır.
Mirasbırakan, yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hâkimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hâkimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hâkimine gönderir."
Mirasçılar, vefat eden akrabalarının tüm malvarlığı hakkında bilgi sahibi olmadığından mirasa konu olabilecek (taşınır ve taşınmaz mallar, banka hesapları, fikri ve sınai hakları, kripto para, soğuk cüzdan hesapları ve miras bırakanın borçları) malvarlıkları mahkeme aracılığıyla terekenin tespiti davası neticesinde tespit edebilecektir. Terekenin tespiti davası açılırken dava dilekçesinde yazılmamış olan bir eksiklik davayı açan kişi veya kişilerin çok büyük hak kaybına uğramasına neden olabilmektedir. Bu nedenle tavsiyemiz söz konusu mirasın tespiti davası açılırken miras hukuku ile ilgilenen bir avukatla çalışmaktır.